Başbakan Davutoğlu'nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan'ın, Abdullah Öcalan hakkındaki değerlendirilmesi, Çözüm Süreci'ne karşı olan çevreleri rahatsız etti. Mahçupyan şöyle diyor:
"Öcalan, 'bebek katili' diye adlandırılan, ismi anılmayan bir adamdı. Şimdi o algı radikal biçimde değişti. Artık Öcalan, Kürt dünyasında en rasyonel, ufku en geniş insan muamelesi görüyor. Toparlayıcı ve sürükleyici bir yeteneği var. (...) Şu an geldiğimiz noktada, beğensek de beğenmesek de 'İyi ki Öcalan diye biri var' diyoruz." (Habertürk, 2 Şubat)
Aynı çizgide birçok yazı kaleme almıştım geçen yıllarda. Örneğin, "Bebek katili' diyerek barış yapılamaz" başlıklı yazımın tarihi 16 Ocak 2013. Bilhassa Türk milliyetçileri pek kızmışlardı öyle dememe...
Halbuki barış yapmak ve önemli bir toplumsal sorunu çözmek için, masanın karşı tarafında akla başında, ileriyi gören, siyaseti bilen insanların oturması gerekir.
Bence Öcalan, siyasi zekâsı gayet yüksek bir kişi... Türkiye'nin şartları 1970'lerde demokratik mücadele yapacak bir 'Kürt Partisi'ne izin verseydi... Bir süre sonra başına Öcalan geçer, Kürt Sorunu da böyle dallanıp budaklanmazdı.
Öcalan suç işledi mi? İşledi. Ama bence asıl suçlu, yukarıda sözünü ettiğim Kürt Partisi'ne izin vermeyen, asker-sivil siyaset sınıfıdır.
Yanlış kararları yüzünden Türkiye on binlerce insanını ve milyarlarca dolarını kaybetti. Yazıklar olsun!