Herhangi bir fiil değil keşfetmek... Bu kelimeyi kullanırken bilinçli olmak gerekir. Örneğin Amerika kıtasını kim keşfetti?
1492'de Kristof Kolomb mu? 12'nci yüzyılda Müslüman denizciler mi? Yoksa hepsinden önce, 11'inci yüzyılda Vikingler mi?
Peki ya şuna ne dersiniz: Yeni kıtaya yelken açanlar, orada yerleşik insanlarla karşılaştıklarına göre... Yoksa Amerika kıtası zaten hiç keşfedilmedi mi?
Tuhaflık bundan ibaret değil. Amerika'yı önce Müslümanların bulduğunu öne süren Prof. Fuat Sezgin, tarihin yeniden yazılacağını sanıyor.
Maalesef yazılmayacak! İddiası kanıtlanırsa, en iyi ihtimalle tarih kitaplarına sadece tek bir cümle eklenecek: "Müslüman denizciler 12'nci yüzyılda Amerika kıtasına ulaşmışlardı." Bitti. Bu kadar.
Niye mi? Çünkü anlatacak bir şey yok! Müslümanlar, Amerika'yı keşfetti de ne oldu? Keşfin, dönemin Müslüman toplumlarına ve onların ilişkide bulunduğu Avrupa'ya bir etkisi oldu mu? Hayır; zerre kadar olmadı...
Halbuki gerçek bir keşiften söz edebilmek için, keşfi yapan tarafta bazı şeylerin değişmesi gerekir:
Avrupalı denizciler yeni kıtadan domates, patates ve tütün gibi eski kıtalarda bilinmeyen bitkiler getirdiler. Bunlar yaşam biçimlerimizi değiştirdi.
Örneğin çok sevdiğimiz domatesin, Osmanlı'nın gelişmiş sos kültürüne ağır bir darbe indirdiğini biliyor musunuz?
Amerika'dan yağmalanan tonlarca altın ve gümüşün yol açtığı muazzam enflasyon dalgası, önce Avrupa'yı, sonra da Osmanlı'yı vurmuştu.
Peki, Müslüman veya İskandinav denizcilerin Amerika'yı keşifleri, olumlu veya olumsuz neye yol açtı? Var mı bir cevap? Duyamıyorum...