Geçen cumartesi saat 17.00 sularında, kendimi tutmasam gözyaşlarım yanaklarıma doğru süzülürdü. O kadar kötü oldum.
Neden mi?
Çünkü Boğaziçi Üniversitesi'nin robot futbol takımı, Bremen Üniversitesi'nin robot futbol takımından 20 dakikada 14 gol yedi ve hiç atamadı.
Hadi insan olsa, neyse... Robotların yenilmesi beni niye bu kadar üzdü?
Anlatayım:
Yağmur yüzünden Rahmi Koç Müzesi'ndeki gösteri maçına geç gittim.
Son maçlar 16.30'da başlayacaktı.
O arada robotların bataryaları şarj ediliyordu.
BÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Yapay Zekâ Laboratuarı Başkanı Prof. Levent Akın ile sohbet etmeye başladık.
İlk iki karşılaşmanın skorunu (7-0 ve 7-0 yenilmiştik) öğrendiğimde yüzüne "nasıl oluyor da oluyor" diye bakmışım ki açıklamaya başladı: "Onların robotları bizden daha hızlı" dedi Hoca... Niye? Neticede herkes aynı Fransız firmasının ürettiği, tanesi 13 bin lira civarında olan robotları kullanmıyor mu?
Evet, öyle. Ancak robotları hareket ettiren içindeki yazılım (program). Peki, Almanların yazılımı niye bizimkinden çok daha iyi?
"Çünkü..." dedi Levent Hoca, "Onlar yıllardan beri, bayrak yarışı şeklinde 40 öğrenci ile çalışıyor.
Her öğrenci, robotun bir hareketini ele alıyor:
Topa vurma, topu engelleme, çevreyi algılama ve benzeri... Benimse sadece dört öğrencim var."
Nasıl yani? Koskoca Boğaziçi'nin Elektrik-Elektronik Bölümü'nde Yapay Zekâ konusunda çalışacak öğrenci yok mu?
Meğer robot çalışmalarına birçok öğrenci gelirmiş. Ancak yüz binlerce 'satır' tutan zorlu programlama sürecini görünce kaçıp giderlermiş. "Çoğunun aklı, telefonlara 'uygulama' yazmakta..." dedi Hoca.
Sonra da insanlar kadar, ülkeleri de ilgilendiren bir uyarı yaptı: "Yakın geçmişte interneti kullananlar ile kullanmayanlar arasında derin bir sınıf farkı olacağını söylemiştik...
Şimdi aynısını robotlar için söylüyoruz:
Ya yapay zekâya uyum sağlarsın ya da nal toplarsın..."
İşte son seansın ardından ağlamaklı olmamın nedeni, maçları Levent Hoca'nın bu anlattıkları ışığında izlememdi:
Alman robotlar hızlıydı, Türk robotlar yavaş... Onlar çabuk karar veriyordu, bizimki ne yapacağını uzun uzun düşünüyordu... Bremen'in kaleci robotu çok gelişmişti, zor gol yiyordu, bizimki kaleyi bırakıp gidiyordu...
Hele bir gol de kendi kalemize atmayalım mı?
Valla boğazım düğümlendi.
Almanlar, bizden daha mı zeki? Hayır! Asıl fark şurada: Onlar daima disiplinli ve sistematik. Ve elbette derinleşmiş bir işbölümüyle çalışıyorlar...
Bizimkiler ise dört-beş işi birden yapmak için koşturuyor.
Robotların maçını bizim Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz'a anlattım. Aramızdaki farkı hemen ekonominin diline çevirdi:
"Almanların ihraç ettiği malın kilosu dört dolar... Türkiye'ninki bir buçuk dolar... Çünkü onlarınkinde ileri teknoloji var..."