Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Gerçek bir provokasyon

Son yıllarda provokasyon kelimesini bol keseden kullanan bir kesim türedi. Hoşlarına gitmeyen bir olay oldu mu, uysa da uymasa da "provokasyon var" diye yaygara koparıyorlar.
Ama bu kez gerçekten karşımızda bir provokasyon, yani kışkırtma durumu var:
Diyarbakır'ın Lice ilçesindeki askeri birliğe giren yüzü maskeli şahsın, gönderdeki ay-yıldızlı bayrağı indirmesi, hem de bunu gündüz vakti kameralar önünde yapması, tam anlamıyla bir kışkırtmadır.
Bu hareketle kim, hangi amaçla, kimi kışkırtmaya çalışıyor? Bayrağın o şekilde indirilmesi en çok kimleri ayağa kaldırır? Cevap açık:
1) Barış Süreci'ne karşı olan kesimleri...
2) Karşı olmasa da, "Bu kadarı da fazla" diyecekleri...
3) Bu tip eylemleri öne sürerek hükümete ve bilhassa Köşk seçimleri bağlamında Başbakan Erdoğan'a yüklenecekleri...
Kategorilerin içini doldurmaya çalışalım:
Barış Süreci'ne karşı olan kesimlerin başında, keskin milletçiler geliyor. Nitekim Ülkü Ocakları, "Bayrak Yürüyüşüne" başladı bile.
Silahlı Kuvvetler yönetimi, Barış Süreci'ne temelde karşı değil. Eskiden olsa, paldır küldür müdahale edecekleri birçok olay karşısında sükunetini koruyor.
Ancak bayrak söz konusu olduğunda tepesi atacak birçok "genç subay" var: "Ne demek, Türk bayrağını indirmek; hem de Hava Kuvvetleri'ne ait bir bölgeye girerek bunu yapmak" diyerek yukarıya bastıracaklardır!
Üçüncü kategoride CHP var:
Parti içinde bayrak konusunda hassas ulusalcılar olduğunu biliyoruz. Ayrıca bir muhalefet partisi için bayrak meselesi tepe tepe kullanılacak bir koz. Nitekim Başkan Kılıçdaroğlu sesini hemen yükseltti.
Bu eylemi kim planladıysa, şimdilik başarıya ulaştı: Hem milliyetçiler, hem ulusalcılar, hem muhalefet, hem de askeriyeyi rahatsız etti, Hükümete karşı kışkırttı.

Ben de kızdım

Doğrusunu isterseniz, bu tip olayları genellikle soğukkanlı biçimde karşılasam da... Ben de kızdım.
Çünkü Kürt Ulusalcı Hareketi'nin önde gelen simaları, defalarca şu yönde açıklamalar yaptı:
"Bağımsız devlet kurmak gibi bir amacımız bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Ay-yıldızlı bayrak bizim de bayrağımız. Biz esas olarak özerklik ve önderimiz Apo'ya özgürlük istiyoruz."
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Madem bu bayrağı tanıyorsun, kabul ediyorsun; asgari saygıyı göster!
TSK yaptığı açıklamada, "Saldırıyı yapan kişinin bulunup gerekli cezanın verilmesinin takipçisi olacağız" diyor.
Bu kişinin kim olduğunu PKKHDP hareketi elbette biliyordur. Bilmeseler de eylem yapıldıktan birkaç saat sonra öğrenmişlerdir. Eğer teslim ederlerse, kışkırtmaya karşı olduklarını göstermiş olacaklar.
Ya teslim etmezlerse? O zaman bayrak indirme eylemi, HDP'nin Kılıçdaroğlu'na yaptığı "Oy istiyorsan çözüm sürecinde devreye gir" çağrısına bağlanır...
Ki Başbakan Erdoğan'a yönelik siyasi bir tehdittir: "Köşk seçimini kazanmak istiyorsan, taleplerimizi karşıla... Yoksa karışmayız: Bak bir bayrak indirme eylemiyle neler yapabiliyoruz..."
Siyaset çok zor bir iş!
Not: Bu yazı tamamlandığında, söz konusu kişi henüz ortaya çıkarılmamıştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA