Bazı kesimlerin cumhurbaşkanlığına önerdikleri isimleri duyduğumda, şaşırıp kalıyorum. İnsanların düşünce biçimlerini, akıl yürütme yollarını anlamak kolay değil.
Bu seçimin en önemli farkı nedir? Darbeci General Kenan Evren'in 1982'de yaptığı açıkgözlülüğü saymazsak... Cumhurbaşkanını ilk kez halk seçecek.
Dolayısıyla yeni cumhurbaşkanının arkasında, parti veya partiler olacak. Yani adayın, şu anda siyasetin içinde olmasa dahi, siyasete yakın, eskiden siyaset yapmış, tanınan, sevilen, saygı duyulan bir kişi olması gerekiyor.
(Eski sistemde Meclis'teki partiler anlaşır, siyasetle doğrudan ilişkisi olmayan bir kişiyi, mesela bir askeri cumhurbaşkanı seçerlerdi. Şimdi anlaşmak yetmiyor. Çünkü sırada halk var; oyları milletvekilleri değil, milyonlarca vatandaş verecek.)
Hal böyleyken... Medyacıların ve aydın kesimlerin tanıdığı ama halk için bir muamma olan kişileri, Köşk adayı diye öneriyorlar.
Nutuk atmayı bilmeli
Devam edelim... Anayasa, "Cumhurbaşkanını halk seçecek" dedikten sonra çıkarılan kanunda, aday olduğu takdirde görevinden istifa edecekler arasında başbakan sayılmıyor.
O halde Başbakan Erdoğan, hem başbakanlık yapacak, hem de aday olursa, Köşk seçimini kazanmak için meydan meydan dolaşacak, ekranlarda bir o şapkasıyla yer alacak, bir bu şapkasıyla...
Muhalefet bu durum karşısında, "Adaletsizlik var: Başbakan seçim sürecinde devletin imkanlarından yararlanacak" diyor...
Hal böyleyken... Partili olmayan, siyaset yapmamış, yani hayatında bir kere dahi halkın karşısında nutuk atmamış kişileri sadece "değerli insan" diye öneriyorlar.
Bu bağlamda en güzel örnekler Prof. İlber Ortaylı ile Prof. Celal Şengör'ün önerilmesi oldu. Biri tarih, diğeri deprem konusunda uzman... İkisi de kültürlü insanlar. Kişilikleri de ilginç.
Evet, belli çevrelerde çok iyi biliniyorlar ama bir de vatandaşlara sorun bakalım: Hocaları tanıyorlar mı? Oy verirler mi? Veren niye verir, vermeyen niye vermez?
Köşk'e uygun olsa dahi, Köşk seçimine uygun olmayan adayları önerenler, bu derece mantıksız olamaz. Herhalde laf olsun, torba dolsun diye konuşuyorlar.