Yazacaklarıma, 11 Mayıs Anneler Günü vesilesiyle hazırlık yapan firmalar bozulabilir... Hemen belirteyim: Benim derdim onlarla değil, Türkiye'deki anne-kadın algısıyla...
Bilhassa kentli orta sınıf bu tip tüketim günlerini seviyor: Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü... Tamam ama anneye nasıl bir hediye almalı?
Benim gördüğüm şu: Hediyelerin bir kısmını, annemiz için değil, kendimiz için alıyoruz. ("Kendimiz" derken, anneyle aynı evde yaşayan oğlunu, kızını, kocasını filan kastediyorum.)
Hediyelerin çoğu, annemizi daha çok çalıştırmak, daha çok terletmek, daha çok yormak için!
Birkaç örnek: Elektrik süpürgesi... Tencere seti... Ütü... Ütü masası... Dikiş makinesi... Tabak- çanak... Kahve makinesi... Mikser... Blender... Bulaşık makinesi... Elektrikli semaver...
Bu ve benzeri hediyeler annelere, "Çalışmaya devam" mesajı veriyor. "Ama bu aletlerin çoğu annenin hayatını kolaylaştırıyor" diyeceksiniz. Doğru ama onları almak için bu özel günü beklemeye ne gerek var?
Diyelim ki düdüklü tencere annenin mutfakta geçirdiği süreyi kısaltıyorsa, onu başka zaman da alabilirsiniz. Almalısınız.
Çalışmayı çağrıştırmayan ama başkalarının ortak olduğu hediyeler var: Mesela televizyon... Kesinlikle bir kadın olan anneye has bir hediye değil.
Peki, ne almalı? Benim önerim şöyle: Annenizi en iyi siz tanıyorsunuz... Bir yıl boyunca nelere özlem çektiğini bilmeniz gerekir... Eğer annenizin sözlerine, yorumlarına, gıptayla anlattıklarına kulak veriyorsanız... Ne tür bir hediyenin onu mutlu edeceğini zaten çoktan anlamışsınızdır.
Yok eğer annenizi umursamıyorsanız. Size de zaten düdüklü tencere almak yaraşır.