Ne zamandır değinmek istediğim bir konu var: Kürt-
PKK sorunu bağlamında yapılan yorumlarda, "devlet aklı" veya "hikmet-i hükümet" gibi kavramları bolca duyuyorum.
Bunlar Türk sağının başvurmaktan hoşlandığı kavramlar.
Zaten geçtikleri yazıları, ben de sağcı medyada okudum.
Söylediklerini tek bir cümleyle özetlemeye çalışırsam...
"Türk devlet aklı barış sürecinin aksamasına izin vermeyecektir" diyorlar.
Ben de öyle düşünüyorum: Yedi aydır ciddi denilebilecek bir çatışma olmadı. Tarafların yöneticileri sürecin devam etmesini istiyor.
Gizli kapılar ardında vardıkları anlaşmayı hayata geçirecekler.
Ancak benim de benzeri düşüncelere sahip olmam, aynı kavramları kullandığım anlamına gelmiyor. Hatta tam tersi: Gayet zihin bulandırıcı ve gizemlileştirici buluyorum o kavramları.
Nedeni anlatayım:
Bir yandan, 29 yıl uğraşmalarına rağmen PKK'ya diz çöktüremediler...
Öte yandan yüzde 50 oy almış olan Tayyip Erdoğan iktidarı bastırdı... Sonuçta barış süreci başladı.
Yüzyıllık yanılgı
Yok, efendim devlet aklı varmış da... Sorunu çözmeye kararlıymış da... O yüzden sürecin kesilmesine izin vermezmiş.
Uydurmayın Allah aşkına: O pek 'yüce' bulduğunuz devlet aklı, çeyrek asırdır neredeydi peki?
1984'te başladı PKK saldırıları...
Devletin beş yıl içinde bunun ne anlama geldiğini anlaması...
Yani olayın kökeninde 'dış mihraklar' veya 'terörizm' değil, Kürt sorunu olduğunu kavraması...
Sorunun kendisinden (ulus devlet oluşundan) kaynaklandığını kabullenmesi...
Ve çözüm için masaya oturması gerekiyordu.
Sağcı aydınların çok bayıldığı, meftun olduğu devlet aklı ise tam tersini yaptı: "Ben bu işi savaşla çözerim" dedi...
1989-1990 yıllarında barış/çözüm yoluna girmesi gereken sorun devam etti. Sonuç: "Ankara cenahından" 10 binden, "PKK tarafından" 30 binden fazla insan öldü. (Yaralılara değinmiyorum bile.)
Hani Pax Ottamana?
Kendi ülkesinin toplumsal yapısını kavramayan...
Kavrayamadığı için de 40 binden fazla yurttaşının ölmesine yol açan bu meşhur devlet aklının...
Ortadoğu'daki gelişmeleri kavradığından da emin değilim ben.
Ortadoğu'da Pax Ottamana (Osmanlı Barışı) kurup... Envai çeşit etnik ve dini kompozisyona sahip ülkelere 'nizam' vereceğini iddia edenlerin... Onca afili laftan sonra yapa yapa Sünnicilik yaptığını şahit olduk.
Hepimize umut veren, hoşumuza giden, gururumuzu okşayan sözler... Döndü dolaştı Reyhanlı'da 51 vatandaşımızın havaya uçurulmasıyla sonuçlandı...
Sıkı fıkı olduğumuz; canım, kardeşim, dostum, dindaşım dediğimiz yönetimler, Mısır'daki darbeyi destekledi...
Arıyorum bulamıyorum: Devlet aklı bu acayip işlerin neresinde?
Benim gördüğüm, ağır biçimde çuvallamasına rağmen, koltuğuna yapışıp kalmış bir zihinden başka bir şey değil.
Yanılıyorsam, söyleyin.