Çoğunlukçu anlayış, başka kesimlere de sirayet etmeye başladı. Önünüarkasını düşünmeden, işin özünü anlamadan, taleplere kulak tıkayarak karar verenler çoğalıyor.
"Yapma, etme, eyleme" diyorsun; "Ben çoğunluğun oyuyla bu makama geldim; hem yaparım, hem ederim..." cevabını alıyorsun.
"Ama bu tavrın yanlış" diyorsun, "Sen benden daha iyi biliyorsan; seçime gir, kazan, doğrusunu yap" diyor...
Bu anlayışın son örneğini Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören verdi. Meseleyi bilmeyenler için özet yapayım:
Temel soru şu: Bir futbol takımının kaç yabancı futbolcusu olacak?
Soruyu açarsak: Süper Lig'deki bir karşılaşmada kaç yabancı sahada oynayacak? Kaç yabancı kulübede yedek güç olarak bekleyecek? Bunların dışında kulübün kaç yabancısı daha olacak?

Kulüplere dayılık mı?
* TFF şöyle bir karar almıştı: Bu sezon sahada ve kulübede toplam 6 yabancı futbolcu olabilir (yani ister 6'sını birden oynat, istersen hepsini yedek beklet)... Ayrıca 20 küsur kişilik kadroda, 4 yabancı daha bulunabilir...
Federasyonun bu politikası 6+0+4 diye formüle ediliyor.
* Fenerbahçe hariç, Süper Lig'in diğer 17 takımı ise Federasyon'dan 6+2+2 formülünü uygulamasını istedi.
Yani 6 yabancı sahada oynarken, iki yabancı da yedek beklesin... Kulüp istiyorsa 2 yabancı oyuncuya daha sahip olsun.
Dikkat ederseniz iki formülde de yabancı sayısı eşit (10 oyuncu.) Ve bunların yine 6'sı aynı anda sahaya sürülebiliyor... Bu noktalarda tam bir mutabakat vardı.
Ancak görece ayrıntı sayılacak bir noktada, kulüplerle Federasyon ayrışıyordu.
Sonuçta Demirören Federasyonu, "Hayır, bizim dediğimiz olacak" dedi.
Şimdi... Eğer 6+2+2'yi sadece birkaç takım talep etseydi; Federasyon'un kararı normal olurdu. Ben de bu yazıyı yazmazdım.
Ama eğer, biri hariç, bütün takımların talebi ortaksa... Üstelik bu talep, senin yaptığın düzenlemenin özüyle çelişmiyorsa...
Peki bu ısrar neden? Bu 'dediğim dedik'çi, bu inatçı tavrın makul bir açıklamasını Başkan Demirören'den duyamadık.

Uyduruk bir gerekçe
Sadece bir şey söyledi: Geçen yıl da 6 yabancı imkânı varken, kulüpler 4.6 yabancı ortalamasıyla oynamış. Yani bütün kapasiteyi kullanmamışlar.
Eee, ne olmuş yani? Federasyon'a ne bundan? Bir maçta kimin oynayacağına teknik direktör karar verir.
Bizimkiler insan da, yabancılar robot mu? Onların da form düşüklüğü gösterdiklerini, sakatlandıklarını, hastalandıklarını unutmayalım. Özetle: 4.6 normal bir oran.
Federasyon'un dayatmasının, futbolumuza nasıl bir katkıda bulunduğu anlaşılmıyor. 6+0+4 formülü, 6+2+2'ye kıyasla daha mı yararlı?
Takım 6 yabancıyla maça başlayacak. Sonra, mesela 75'inci dakikada bunlardan biri çıkarsa; onun yerine 15 dakikalığına oyuna giren yerli oyuncu sayesinde Türk futbolcuların önü açılmış mı olacak?
Bunlar yapay gerekçeler. Federasyon'un yaptığı zeitgeist'a uygun bir şekilde, dayatmacı zihniyetten örnekler sergilemek. O kadar.
Başkan Demirören, sanki "Federasyon kulüpler için" değil de, "kulüpler Federasyon için" varmış gibi davranıyor. Devletçi kafanın futbol yönetimindeki yansıması bu...