İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş dün Aksaray ve Beyazıt meydanlarının yeniden düzenleneceğini söyledi...
İyibir haber... Ağzımız alışmış, "Aksaray Meydanı" diyoruz... Halbuki orada "meydan" filan yok. Abuk sabuk geçitler, trafik gürültüsü ve egzoz kirliliği var.
Araçları göz hizasından yukarıya çıkarmak, yani üst geçit yaparak trafiğe çare bulmaya çalışmak, sanayi dönemi zihniyetine uygundur.
Halbuki İstanbul çoktan sanayi sonrası döneme geçti. Üretim değil, hizmet-turizmkültür kenti oldu.
Ama maalesef sanayi kafası ve onun kötü örnekleri hâlâ yaşıyor. Bunlardan biri Aksaray'da...
Çevresinde tarihi eserler ve önemli bir kısmı turist olan yayaların bulunduğu bir alanda, araç üst geçidi olmamalı! Topbaş'ın "Geçit kalkacak" demesi güzel...
Sevimsiz bir meydan
Beyazıt Meydanı... Beyazıt Camii'ne, eskiden Harbiye Nezareti olan İstanbul Üniversitesi'nin görkemli kapısına ve diğer tarihi eserlere rağmen sevimsiz bir alan... Çünkü yaşamıyor; yürünüp geçiliyor. (Sadece sahafların girişi, çınar altı tarafı hoştur...)
Şimdi yapacakları meydanlar da, büyük olasılıkla Taksim gibi tartışmalara yol açacaktır. Halbuki...
İşte fırsat: Meydanlar için büyük bir yarışma düzenlense... Hatırı sayılır bir para ödülü koyulsa... Yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan bir jüri oluşturulsa...
Bu yöntemle belirlenmiş projeler genel kabul görecektir.
Not: Sanayi kafası daha geçenlerde, Kadıköy'deki Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi'nin tam karşısına, Aksaray'dakine benzer, araç üstgeçitleri yaptı. Hem de AVM yüksekliğinde. Rezalet!