Başbakan Erdoğan'ın emriyle İmralı'daki Abdullah Öcalan'a televizyon verilmesi, fevkalade önemli bir gelişme. Başbakan bu hamlesiyle, dolaylı yoldan da olsa Öcalan'ı sivil siyasete sokuyor.
Çok da iyi yapıyor. Çünkü PKK sorununu Öcalansız çözmek mümkün değil.
Son günlerde sıkça tekrarlanan bir söz var: "Öcalan olmadan PKK savaşa devam edebilir (nitekim etti); ama Öcalan olmadan barış yapamaz..."
Barış söz konusu olduğunda, PKK'nın birkaç handikabı var:
1) Barışa liderlik edecek bir yönetici Kandil'de yok. Savaşın dilini konuşuyorlar ama iş barışa geldi mi kekeleme başlıyor.
2) Öyle bir lider (mesela Murat Karayılan) olsa dahi Öcalan yaşadığı sürece kimse onu dinlemez.
3) PKK uluslararası etkilere açık bir örgüt: İstihbarat servislerinin, silah ve uyuşturucu tacirlerinin kirli elleri örgütün içinde dolaşıyor. Ve bu aktörler barış değil, savaş istiyor.
Hatırlayın: Geçen yıllarda Türkiye, "komşularla sıfır sorun" hedefiyle yola çıktığında, bölgedeki bazı ülkelerin kulağı dikilmişti! Çünkü savaş gibi, barış da; birilerinin çıkarına uyuyor, başka birilerinin ise uymuyor.
Unutmayalım: "Politikadan arınmış", "kendi başına bir değer ifade eden", "tarafsız" bir durum değil "barış"...

Ekrana çıkma yarışı
O halde barış sürecine etkin biçimde katılabilmesi için Öcalan'ın Türkiye'deki gelişmeleri günü gününe takip etmesi gerekiyor.
İşte bu sebeple Öcalan'a TV verilmesi çok önemli...
Haberlere göre Öcalan, öncelikle TRT'yi izleyecek. Ayrıca hangileri olacağı daha sonra belirlenecek birkaç ulusal kanalı da...
Önümüzdeki günlerde ilginç bir çabaya şahit olabiliriz: Başta Kürt kökenliler olmak üzere...
Kimi siyasetçiler, aydın, gazeteci ve akademisyenler...
Öcalan'a seyretme izni verilmiş kanallara çıkmak için uğraşacak!
Kimi selam gönderecek, kimi doğru yolu göstermeye çalışacak, kimi eleştirirken, bazıları da savaş sonrası döneme yatırım yapacak.
Savaş döneminde kayda değer bir etkinliği olmayıp da... TV aracılığıyla kendini göstermeye çalışacak olan oportünist siyasetçilere, bin bir badireden geçmiş eskiler fena halde bozulacaktır.

Şifreleri kim çözecek?
Tabii bir de olayın öteki yüzü var: Kimi, barış yapma başarısı AK Parti'nin hanesine yazılacağı için...
Bazısı birtakım uluslararası aktörlerin uzantısı olduğu için... Kimi de fanatik nasyonalist olduğu için... Bambaşka mesajlar vermek üzere o TV kanallarına çıkmaya uğraşacak.
Ama önemsememek gerek. Öcalan, bunlara kapılmayacak kadar zeki ve serinkanlı bir politikacı. Kalburüstü siyasetçilerde olan bir özelliğe, o da sahip:
Bir-iki cümle ediyor, bütün gündem değişiyor.
Bir tahminde daha bulunayım:
Cumhurbaşkanlığı yarışı nedeniyle süreci giderek azalan Başbakan Erdoğan...
Resmi aracıları beklemeyerek, bundan sonra yapacağı konuşmalarda Öcalan'a bazı örtülü mesajlar gönderecektir.
Medyanın yeni şifre çözme mesaisine hoş geldiniz!