Enerji Bakanı Taner Yıldız'ı, Petrol ve Doğalgaz Konferansı'na götürmekte olan uçağın, Kürt Özerk Bölgesi'nin başkenti Erbil'e inişine, Irak Merkezi Hükümeti izin vermedi... (Gerekçe: Hava sahası özel uçaklara kapatılmış.)
Görünen sebep... İran yanlısı Merkezi Hükümet'in, başta Suriye olmak üzere, Türkiye'nin girişimlerinden rahatsız olması... (Suriye düşerse, sıra İran'a gelecek... İran yönetimi çökerse, Irak Merkezi Hükümeti de yerinde kalamaz.)
Merkezi Hükümet, "Türkiye tehdit ediyor" diyerek,
Rusya ile 4 milyar dolarlık silah anlaşması bile yaptı.
Ancak olaya, sadece bugünün gerilimleri açısından değil... Bölgenin geleceği açısından da bakmak gerek.
Gelecek şöyle: Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporuna göre, Irak şimdi günde yaklaşık 3 milyon varil petrol çıkarıyor... Bu miktar 2020'de 6 milyon varil olacak... 2035'te 8 milyon varile ulaşacak.
Önümüzdeki 10 yıl içinde Irak'ın petrol geliri yılda 200 milyar dolar olacak... Tekrar yazalım: İki yüz milyar dolar!
Peki, bu 200 milyar dolar nasıl paylaşılacak? Ne kadarını Merkezi Hükümet, ne kadarını Kürdistan alacak?
Gelişmeleri tahmin etmek zor değil: Irak Merkezi Hükümeti, "Egemenlik bende, petrol parasını ben alır, ben dağıtırım" diyecek... Kürdistan da, "Yağma yok, o paranın önemli bir bölümü benim sayemde kazanılıyor" diye itiraz edecek.
Bugün Türkiye'den korunmak için alınan silahlar, yarın Irak Kürtlerine karşı kullanılacak. (Gerilim başladı bile.)
Sonuç: Öyle bir durumda, Türkiye ağırlığını elbette Kürdistan'dan yana koyacaktır. Bundan sonra Kuzey Irak'ta meydana gelecek bütün olayları bu perspektiften okumamız gerekiyor.