İyi bayramlar! Pazar günkü konuya devam... İddiamız şöyle: Gündelik davranışlarımızın yüzde 40'ını oluşturan alışkanlıklarımızı değiştirerek veya yenilerini edinerek daha sağlıklı, daha mutlu, daha üretken olabiliriz.
Alışkanlıkları değiştirmek kolay değil. Çünkü hem bir sorunun çözümüne karşılık geliyorlar, hem de beyne kazınıyorlar. Dolayısıyla yeni alışkanlıklar edinerek eskileri arka plana göndermek daha kolay.
En güzel örnek sigara-spor ilişkisi... Sigarayı bırakamıyor musunuz? Spora başlayın... Koşmaya bile gerek yok, tempolu yürümek bile yeter. Mesela her sabah yarım saat.
Göreceksiniz: Bir süre sonra vücudunuz sigarayı istememeye başlayacak. Tamamen bırakmasanız da ciddi miktarda azaltacaksınız sigarayı.
Peki ya diğer insanlar? Mesela şirket çalışanları... Yönetici olarak elamanlarınızın işe sekte vuran alışkanlıklarını nasıl değiştirirsiniz?
Hemen uyarayım: Özel sektörde bu işler askeriyedeki gibi höt zöt ederek olmaz. Peki, ne yapmalı? Alışkanlıklar üzerine harika bir kitap (Alışkanlıkların Gücü, Boyner Yayınları) yazmış olan Charles Duhigg'in çarpıcı bir örneği var.
Kârlılığı düşmeye başlayan Amerikan alüminyum devi Alcoa'nın başına geçen Paul O'Neill... Ünlü CEO'nun ilk hamlesi tek şeyi değiştirmek olmuştu: İş Güvenliği!

İşte süper bir fikir
Hissedarlar ve piyasa analizcileri bunu duyduklarında küçük dillerini yutuyorlardı. "Bu adam kafayı yemiş. İş güvenliğini sağlayarak şirket düzeltilir mi hiç?"
Halbuki bunun cin gibi bir fikir olduğu zamanla ortaya çıktı: 1) İşçiler ve sendikacılar O'Neill'e güven duydular; şirkette yaptığı diğer reformlara karşı çıkmadılar... 2) İş güvenliğini tehlikeye atan eski makinelerin yerine yenileri alındı; hammadde israfı azaldı, verimlilik ve kârlılık arttı. 4) İş kazaları sıfıra yaklaşınca şirkete bağlılık güçlendi; kaytarmaca ve adamsendecilik azaldı.
Devlette de ve şirkette de işler bir kere rutine bağlandı mı değiştirmek çok zordur (bireydeki sigara alışkanlığına benzer).
Ancak ondan daha değerli, daha baskın bir başka rutinle (alışkanlıkla) eskisini alt etmek mümkündür. Önceki yazıyı okuyan işadamı bir arkadaşım aradı. Otelinde bazı alışkanlık/ rutin sorunları varmış. Bayramdan sonra oturup konuşacağız.
Tekrar iyi bayramlar!