Galatasaray taraftarlarının Kadıköy Altıyol'daki boğa heykeline sarı kırmızı boya atması bana eski bir fikrimi hatırlattı.
Futbol kulüpleri, özellikle de üç büyükler, birbirleriyle kıyasıya bir rekabet içinde... Dolayısıyla, kendilerine atak, saldırgan, güçlü hayvanları simge olarak seçmişler.
Beşiktaş, "Kara Kartal"; G.Saray, "Aslan"... Bu simgeler içinde en yakışıksız olanı, Fenerbahçe'ninki: Sarı kanarya...
Bunu bir zamanlar kim ortaya atmışsa; hakikaten saçmalamış. Daha da büyük akılsızlık, bu simgeyi devam ettirmekte...
Trabzonspor'a "Hamsi" demek nasıl aptalcaysa, Fenerbahçe'ye "Kanarya" demek de öyle...
Şimdilerde Trabzonspor'a "Fırtına" deniliyor ya... İyi oldu. Böylece olaydaki "mücadele" mantığı yerine oturdu. (Aslında simge olarak bir hayvan bulunsaydı, daha da iyi olurdu.)
Nasıl "Meltem" demek Trabzon'a uymuyorsa, "Kanarya" da F.Bahçe'ye uymuyor.
G.Saray taraftarının boğa heykeline sarı kırmızı boya atması, onların da karşılarında "güçlü" bir rakip görme arzusunu ortaya koyuyor.
F.Bahçe, "büyük, güçlü, yırtıcı" olmalı ki... Onu yenmenin bir zevki olsun. Kanarya gibi "küçük, zayıf, şirin" bir yaratığı yensen ne olur, yenmesen ne olur!
Fenerbahçe'nin simgesi değiştirilmeli. Sadece kendi taraftarı değil, rakipleri de onu "heybetli" bir halde görmek istiyor.
Altıyol'daki heykelden yola çıkarak, "Kadıköy'ün Boğası" diye başlanır... Zamanla Aslan, Kartal, Timsah gibi F.Bahçe de sadece "Boğa" olur.