Askerin siyaset yapma tarzına ilişkin bir noktaya açıklık getirmek gerekiyor...
Liberal-demokrat-sol kesimin bazı kalemleri, ne zaman bir yanlış görseler, ayağa kalkar, komutana haddini bildirirler.
Ancak bazen olayda bilmedikleri bir arka plan vardır. Şöyle: Komutan muhatabına, "nispeten küçük bir ceza vererek", kendisinden talep edilen "büyük cezadan onu kurtarır."
Mesela eski GK başkanlarından Hilmi Özkök'ün böyle yaptığını biliyoruz: Darbe heveslisi "genç subaylar", ondan Hükümete açıkça müdahale etmesini istediklerinde...
Org. Özkök, "laiklikten" filan söz eden, sertçe bir nutuk çekerek gazlarını alırdı.
Biz o konuşmayı esasen "Hükümete karşı" yaptığını sanarak kızardık. "Asker ne hakla konuşuyor" derdik. Halbuki o söylevin asıl hedefi, "kurumun içindeki" dinleyiciler olurdu.
Dolayısıyla üst düzey bir komutanın, "kime" konuştuğunu bilmek önemli: Kim bilir; belki de kara propaganda siteleri aslında kuruma hitap etsin diye hazırlanmıştı?