PKK'nın saldırıları birçok insanı harekete geçirdi: Mitingler yapılıyor. Balkonlarına, işyerlerine, araçlarına bayrak asanlar çoğaldı. Maçlarda PKK'yı lanetleyen, Mehmetçiği yücelten pankartlar açılıyor.
Bu protestoların şiddetten mümkün olduğunca uzak durmasını takdir etmek gerek. Çünkü PKK'nın Türk-Kürt çatışması çıkarmak gibi bir amacı var. Türk kitleleri kışkırtmaya çalışıyor.
Tabii protestolar esnasında çeşitli şuursuzluk halleri de göze çarpıyor.
Örneğin Kemalistler, her zamanki gibi "çözümü" Atatürk'te arıyor.
Ergenekoncuların piyasaya sürdüğü, üzerinde kalpaklı Atatürk resimleri olan bayraklarla protesto ediyorlar PKK'yı...
Halbuki "Kürt sorunu" ve o toprakta yeşeren "PKK sorunu", bizzat Atatürk'ün kurduğu ulus devlet yüzünden bitmiyor. "
Herkes Türk'tür" deyip, olanı- olamayanı aynı kaba koydular, şimdi ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Olmaz ama... Diyelim ki Atatürk'e sarılarak, PKK sorununu bitirdin. Kürt sorunu yine bitmez. Çünkü onu yaratan Atatürk zaten. (Aslında "yaratan" değil de, cumhuriyet döneminde de sürmesini sağlayan...)
***
Bu bağlamda
İslami kesimin durumu da ilginç. Orada da
"İslam'a sarılırsak çözülmeyecek sorun yoktur" diye özetleyebileceğimiz bir bakış açısı hâkim.
Osmanlı'dan beri süren bir düşünce bu. Değişen dünya şartları karşımıza sürekli yeni problemler çıkarırken, bazı dindarlar onları hep İslam'la çözmeye çalıyor.
Matematik sorusuna da, kimya sorusuna da, fizik sorusuna da aynı formülü tatbik etmeye kalkışan öğrenciler gibi...
***
Geçenlerde, İslami kesimin sevilen isimlerinden
Cemal Uşşak,
"Biz dindarlar, Kürtlerin acısını yeterince hissetmedik" deyince, kimi ezberler bozuluverdi.
Ama ne yazık ki bazı kesimler bu tip uyarılardan hiç feyiz almıyor,
"Tek yol İslam" demeye devam ediyor.
Halbuki
siyaset sosyolojisi bize başka gerçekler sunuyor:
Güneydoğu'daki Kürt seçmenin daha dindar kısmının
AK Parti'ye oy verdiğini düşünebiliriz.
Buna karşılık ulusalcı ve daha az dindar Kürtler,
BDP'ye oy vererek PKK hareketini destekliyor.
Soru şu: Bugün PKK buharlaşıverse... Kürt sorunu bitecek mi? Hayır bitmeyecek.
Peki ya bütün Kürtler AKP'ye oy verse, Kürt sorunu bitecek mi? Hayır, yine bitmeyecek. (Belki bir süre ertelenir.)
Çünkü Kürtlerin,
"halk" olmaktan kaynaklanan
"doğal" diyebileceğimiz
hak ve talepleri karşılanmış değil.
Osmanlı padişahı aynı zamanda
Halife'yken başladı bu sorun. Halifelik kaldırıldıktan sonra da devam etti. Yani güçlü bir İslami bağın olması ve olmaması nitelik farkı yaratmıyor.
***
Her türlü meseleyi İslam'la çözmeye çalışan "Kürt olmayan İslamcılar" ise bu süreçte dönüp dolaşıp, tam da sorunu yaratan
merkezi otoriteden yana oldular.
Sonuçta, Cemal Uşşak'ın dediği gibi, Kürtlerin acısını yeterince hissedemediler.
O kadar ki, merkezi otoriteden sopa yerken bile Kürtlerin acısıyla empati kuramadı dindarlar.
Bir süredir PKK'yı lanetlemek her şeyin önüne geçti,
"demokrasi ve insan hakları" unutuluverdi.
Halbuki:
"Yapılması gerekenler, bölge insanının yoksulluğunu ve eğitimsizliğini gidermeye yönelik faaliyetlerden ibaret değildir. En temel insani hak olarak, başta dil özgürlüğü olmak üzere, kültürel hakların cesaretle savunulmasıdır." Benim değil bu satırlar, Cemal Uşşak'ın...
Not: İslami kesimin biraz geç de olsa bu temel meseleye el atmış olması, çok önemli bir gelişme.
Kemalistlerin,
Van depremini bile Kürtleri aşağılamak için kullanmaları ise fikirlerindeki sığlığın işareti.