Seçimlerden önce... "Yeni CHP" teorisyenliğine soyunmuş bazı akademisyenler... Eğer Meclis'te "denge" olursa...
Yani AK Parti'nin milletvekili sayısı azalıp, CHP'ninkiler artarsa... Anayasa'nın "uzlaşma" ile yapılacağını iddia ediyorlardı...
Tam bir aymazlıktı bu!
Siyasi kültürümüzü biraz incelemiş olan herkes... Türkiye'de "denge" durumlarının, siyasi aktörlerce, "uzlaşma" için değil, "çekişme" için kullanıldığını bilir.
"Madem yenik durumdan, dengeye getirdik, biraz daha bastırırsak galibiyet işten bile değil" mantığıdır bu: "Ha gayret uşaklar, devirmeye az kaldı" gazlaması!
12 Haziran seçimlerinde AK Parti, faraza 340 milletvekili kazanarak, Anayasa'yı kendi başına (tabii referandumla) değiştirebilecek bir sayıya ulaşsaydı...
Görürdüm ben o zaman CHP'nin halini:
Koşa koşa gelirlerdi yemin etmeye... Ardından da, "Başbakan, Yeni Anayasa'yı uzlaşma ile yapacağını söylemişti, işte biz hazırız, o da sözünde dursun" derlerdi.
Şimdi ellerine fırsat geçti ya... Sabih Kanadoğlu gibi, kendilerine yol gösteren 6 Ok kafalı hukukçuların bile "Serbest bırakılmaları mümkün değil" demesine rağmen... Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay'ı bahane ederek "yemin boykotuna" kalkışıyorlar...