CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bir siyasetçi olduğunu referandum sürecinde gösterdi.
Dün söylediğini, bugün geri aldı. Bir adım ileri, bir adım geri attı...
Bu nedenle kendisine "Tornistan Kemal" dedik.
Kılıçdaroğlu onunla da yetinmedi. Rakibi hakkında yalan söylemeyi "siyaset yapma biçimi" haline getirdi. O yalanlardan sadece Tayyip Erdoğan değil, AB çevreleri de nasibini aldı. Bunun üzerine bir okurumuz Kılıçdaroğlu için "Üfürükçü Kemal" dedi. Fırsat bulup yazamadığım bu söze çok gülmüştüm.
CHP söyleminde, muskacılar, üfürükçüler çok eleştirilir ya... Kemal Bey'e "üfürükçü" denmesi komiğime gitmişti. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanma haliydi.

***
Bu karakterdeki bir siyasetçi, türban sorununu çözecek "hakiki" bir hamle yapar mı?
Bence yapmaz.
Aslında olay çok basit:
CHP, Meclis'e bir Anayasa değişikliği önerisi sunacak. AKP, MHP ve BDP olumlu oy verecek. Üniversiteye kıyafet özgürlüğü getiren değişiklikler, 411'den de fazla oyla Meclis'ten geçecek. İşte bu kadar...
Ben en küçük bir ihtimal vermiyorum ama bir an için Kılıçdaroğlu'nun samimi olduğunu varsayalım. Partisi buna izin vermez ki!
Kılıçdaroğlu başkan oldu diye CHP'ye dönenler, tekrar EDP'ye kayar... Nur Sertergiller isyan bayrağını açar... Önder Sav, Kemalist kaşlarını çatar...
Kemal Bey'e de tornistan etmek düşer.