Bugün 1 Mayıs. İşçinin, emekçinin bayramı... 1978'den beri yasak olan simgesel Taksim meydanında bu kez kutlama var. İnşallah kavga gürültü çıkmaz.
1 Mayıs "kent içinde" kutlandığında bazı gruplar, etrafa zarar vermeyi marifet sayıyor.
Bir keresinde Kadıköy'de belediyenin diktiği çiçekleri dahi yolmuşlardı.
Taksinin ön camı çatlaktı. "Kaça değişiyor" filan diye sohbet ederken, şoför ne dese beğenirsiniz:
"Cam taktırmak için 1 Mayıs'ın geçmesini bekliyorum. Çok taş atıyorlar abi. Ne olur ne olmaz..."
Araçların ve vitrinlerin taşlanması, başta esnaf olmak üzere birçok kişiyi sinir ediyor.
Kendisi zarar görmeyen de, "İzin vermeyin şunlara" diye homurdanıyor.
Halbuki 1 Mayıs şiddet olmadan, şenlik havasında kutlansa, tepki de azalır.
***
Taksim'in simgeselliği 1977 yılına uzanıyor.
CIA ile işbirliği yapan derin devlet, alanda toplanan insanların üzerine çevreden ateş etmiş ve neticede 35 kişinin ölmesine yol açmıştı.
Kanlı 1 Mayıs, 12 Eylül 1980'de yapılacak askeri darbenin start noktasıydı.
5 bin kişinin öleceği yokuş aşağı gidiş o gün başlamıştı.
Şimdi bazı sendikacılar, Taksim'in adının, "1 Mayıs Meydanı" olmasını talep ediyor ya...
O heykel orada dikili dururken, meydana "1 Mayıs" demeyi içlerine sindiriyorlarsa, varsın desinler.
9 Ağustos 1928 günü açılan Taksim Cumhuriyet Anıtı, Kemalist ideolojinin en kral simgelerinde biridir.
Geçen yıl genç solcular, heykeldeki Mustafa Kemal'e 'Che Guevara' tişörtü giydirmeye çalışmıştı.
Tam bir aymazlıktı yaptıkları.
Çünkü 1923-1938 döneminde işçi sınıfının canına okuyan, henüz pek sıska olan burjuvalar değil, "halkçı" Kemalistlerdi. (Korporatizm denir siyaset biliminde; faşizmin bir türü sayılır.)
Nâzım Hikmet'e "aynı suçtan iki kere" ceza veren de onlardı.
1977'de halka ateş açan derin devlet elemanları faşist, Amerikancı filan olabilir.
Düşünün bakalım: Tetikçileri oraya yönlendirenlerin ideolojisi neydi?
***
Kemalistlerin "işçi sevgisi" ne zaman depreşir, bilir misiniz? Derin bir kin duydukları dindar burjuvalara karşı müttefik aradıklarında...
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gibi bir "has Kemalist"... 2008'deki olaylı 1 Mayıs'tan sonra... Niye DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'yi tebrik etti sanıyorsunuz?
İşçi, emekçi sevgisinden mi?
1 Mayıs'ı önemsediğinden mi?
Güldürmeyin. AKP'ye karşı dava sürüyordu. Kapatmayı meşrulaştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu Kemalistler.
Polisin göstericilere kırmızı su sıkması, "kan" efekti yaratarak, dehşet veren görüntülerin çıkmasına yol açmıştı.
AD medyasının görüntüleri ballandırmasıyla da, iktidar partisi, "şiddet yanlısı" görünmüştü. ('Kanlı mı, kansız mı' söylencesine gönderme.)
Sezer işte o kapatma kampanyasına katkıda bulunduğu için Çelebi'yi tebrik ediyordu.
***
Kutlama programına baktım da... Konuşmaların yapılacağı kürsü, AKM arkada kalacak şekilde yerleştirilecekmiş.
Acaba sendikacılar, Kemalizm'den bağımsız olduklarını göstermek amacıyla, anıtı da kocaman bir kızıl bayrakla kapatır mı?
Sanmam. Baksanıza Tarık Akan, Zülfü Livaneli, Rutkay Aziz, Edip Akbayram gibi solcu sanılan Kemalistler de orada olacakmış.
Kutlamalara başlamadan önce, anıta çelenk koyup İstiklal Marşı okurlarsa hiç şaşırmam: "İşçi sınıfı, emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım!"