Dün burada ABD'li siyaset bilim hocası Andrew Arato'dan söz ettik. "Şiş kebap" haricinde Türkçe bilmeyen...
Daha da önemlisi; hukukçu olmayan bu kişi... Son dönemde bize "dünyanın en önemli anayasa hukukçularından biri" diye sunuluyor.
Hatta gemi iyice azıya alıp, Arato için, "dünyaca ünlü anayasa değişikliği uzmanı" bile dediler. (Milliyet, 26 Nisan) Adam "hukukçu" değil... "Anayasa hukukçusu" hiç değil... Ayrıca "anayasa değişikliği uzmanlığı" gibi bir uzmanlık da yok. Salla gitsin.
***
Peki, bu bey
masum mu?
Yani kabahat Arato'da değil de...
Her şeyi abartmaya bayılan, insanlara olmadık sıfatlar yakıştıran Türk medyasında mı?
Keşke öyle olsaydı.
Karşımızda bilmediği bir konuda; sanki bilirmiş, bu işin uzmanıymış gibi ahkâm kesen, tuhaf bir akademisyen var.
Karşılaştırma yapalım mı?
Örneğin
Feroz Ahmad... Hintli bir tarihçi olan Feroz Ahmad, gerçek bir Türkiye uzmanıdır.
Ergenekonculuktan aranan
Bedrettin Dalan'ın kurduğu Yeditepe Üniversitesi'nin bölüm başkanlığı yapıyor
1938 doğumlu akademisyen.
Ben Feroz Ahmad'ın birçok yorumuna katılmam. Çünkü
Kemalist tarih tezine yakındır.
Ama onun için asla "bilmez, anlamaz, ahkâm kesiyor" demem.
Çünkü bilgi eksikliği yoktur, sadece yorumları yetersizdir.
Arato'nun durumu ise farklı.
O hakikaten tuhaf bir kişilik:
Arapça ve
Kürtçe konuşamamasına...
Irak tarihine ve toplumuna aşina olmamasına... Hatta benim bildiğim Irak'a gitmemesine rağmen... "Yeni Irak Anayasası" üzerine kitap yazdı.
"Yok artık, bu ne cüret!" mi diyorsunuz?
İnanılır gibi değil ama öyle. Adam öyle cüretkâr ki Türk hocaların henüz İngilizceye çevrilmemiş anayasa hukuku kitaplarını, kendisine çevrilen bir iki paragrafa dayanarak eleştirebiliyor.
Utanmadan!
***
Peki, bütün bunlar nasıl oluyor?Mekanizma kabaca şöyle:
Bizim
"bürokratik elit" fena sıkıştı...
Vesayet rejimini terk etmek istemiyor.
CHP, postal civeleği medyacılar, 6 Okçu yargı, laikçi orta/üst sınıf, Kemalist Aleviler ve aymaz solcuların desteğiyle demokratikleşmeye karşı direnmeye çalışıyor.
İşte Andrew Aratogillerin sahaya sürülmesi bu direnişin parçası.
Adamın Türkiye tarihi ve hukuku bilgisi
bir tutam pamuk ağırlığında olduğu için de, yurtdışındaki Kemalistlerden destek sağlanıyor. (Gönüllüler bir yana,
Yeniçerilerin ABD'de sürüyle doktora öğrencisi var.) Bu tipler, yerli kitapların kimi paragraflarını, "Andrew Hocam, bak bizim yandaş hukukçu ne demiş" diyerek İngilizceye çeviriyor.
***
Amaç şu: "Dünyaca ünlü hukukçu" diye lanse edilen Arato, vesayetçilerin tezlerini İngilizce tekrarlayacak...
Bizimkiler de "Aa, bak, elin Amerikalısı da
Sabih Kanadoğlu gibi konuşuyor, aklın yolu bir" diyecek.
İşte size içeriden bilgi: Bu Arato, geçen sefer, "Anayasa Mahkemenizin içerik denetlemesi yapması hukukun üstünlüğünü gösterir" demişti.
Bu
sopalık lafı ettikten sonra,
İsrail'deki uluslararası sempozyumda, bizim hukukçulara,
"Hata yapmışım, AYM yerindelik denetimi yapamaz" dedi.
Peki, siz bu özeleştiriyi biliyor musunuz? Hatasını düzelttiğini duydunuz mu? Elbette duymadınız!
Bilim etiğinin bu basit ilkesine niye uymadı? Basit: İtiraf ederse, parasını ödemezler.