Muhalefet terörle mücadele kanunundaki değişikliğin, Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasının ve bir süre sonra serbest kalmasının yolunu açacağını iddia ediyor.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay şöyle diyor: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına bağlı olarak yeniden yargılama Öcalan'ın cezasının indirilerek belli bir süre sonra serbest kalmasını beraberinde getirecektir. Yani örtülü af getirecektir..."
MHP'li Oktay Vural da ona katılıyor: "Hükümet Öcalan'a yeniden yargılamanın önünü açıyor..."
Bu iddia, tasarıda yer alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden dönen dosyalar için yeniden yargılama yolunu açan hükme dayandırılıyor.
Muhalefet diyor ki: "Tasarıya göre, Şubat 2003 öncesi için getirilmiş olan, 'yargılamanın yenilenmesine' ilişkin kısıtlama ortadan kaldırılıyor. Öcalan işte bundan yararlanarak tekrar yargılanabilir..."
***
Hükümet ise bu yoruma katılmıyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gazetecilere böyle bir durumun olmadığını... Kendisine inanmıyorlarsa, AİHM'de görev yapmış olan Rıza Türmen'in ilgili yazısını okumalarını söylüyor.
(Ara notu: Ergin o adresi iyi niyetle göstermiş. Biliyorsunuz Türmen, Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisinden hemen önce Washington'a giderek, Hükümet karşıtı konuşmalar yapmış bir kişidir. Kendisi hukuk alanında çifte standartçılardandır; Avrupalıya yakıştırdığı özgürlükleri, Türk halkından esirgeyen yorumlar yapar. Yarın öbür gün, "Bu tasarı Apo'yu serbest bırakabilir" deyiverirse, belki Bakan Ergin şaşırır ama ben hiç şaşırmam.)
***
Bu tartışmadaki kritik soru şu: Korkulan ne? Apo tekrar yargılanırsa ne olur?
Muhalefetin iddiasına göre Apo tekrar yargılanacak... Ve bu yargılama sürecinin sonucunda, İmralı'dan alınıp uygun bir evde cezasını çekmeye devam edecek.
Tabii ev cezası, çevresindeki aracı halkaların (örneğin bugün için avukatları) azalması ve Apo'nun epey etkin bir biçimde siyaset yapması anlamına gelecek.
Muhalefet işte bu (gerçek ya da hayali) olasılığı daha baştan engellemek için tasarıya vuruyor.
***
Paranoya mı muhalefetinki?
Elbette değil. Başta CHP ve MHP olmak üzere, 'Açılım'ı engellemek için ittifak yapmış olup savaşın devamını isteyen kesimler, "ev hapsinin" ciddi bir olasılık olduğunu biliyor.
Daha da önemlisi: Uygun bir pazarlık sonucu (örneğin siyaset yapma güvencesi) bugün Apo eve çıkarılırsa... Yarın ortada PKK diye bir örgütün kalmayacağının da farkındalar.
Bu da onları dehşete düşürüyor:
"Nasıl yani? Artık şehit cenazeleri gelmeyecek mi? O zaman biz neyi kullanarak oy kazanacağız? Savaş harcamaları yapılmayacaksa, nereden nemalanacağız?"
***
Sanırım Apo (ve PKK) analizini esas olarak Türkiye üzerine oturtuyor. Yani Kuzey Irak'taki Kürdistan yönetimini ve Irak'tan çekilmeye hazırlanan ABD'yi fazla önemsemiyor. O iki gücün örgütü Kandil'den atamayacağını düşünüyor. "Şiddet kapasitem ve Kürtlerin desteği yeter" diyor.
Hükümetin analizinde ise ABD ve Kürdistan önemli bir yer tutuyor. Yani ev hapsi gerçekten gündeme gelene kadar, elinde bir sürü koz var.
Dikkatinizi çekerim: Obama/Erdoğan görüşmesinin sonuçlarını henüz görmedik.