Resmi tarihin ve resmi ideolojinin yalanlarla dolu olduğunu defalarca belirttik. Her gün bunun örnekleriyle karşılaşıyoruz.
Mesela YÖK'ün aldığı katsayı eşitliği kararını iptal ederek eşitsizliğin devamını isteyen Danıştay...
İki önemli olay iç içe burada:
1) Danıştay daha önce, 'Bana ne soruyorsunuz, katsayının ne olacağına YÖK karar verir' demişti. Yani eski kararıyla yenisi çelişiyor.
Çelişmeden çok daha önemlisi: Danıştay, YÖK'ün (ki burada Yürütmenin parçasıdır) hakkını gasp ediyor. Kendini hiç yoktan yetkili ilan ediyor.
2) Karar elbette ideolojik: Akılları sıra imam hatip kökenlilerin üniversitede okumasını engellemeye çalışıyorlar. Bunu yaparken sadece imam hatiplilere değil, diğer meslek liselilere de eziyet ediyor, haklarını yiyorlar.
Yaptıkları Cumhuriyet rejiminin kurmaya çalıştığı eşitlik ilkesine aykırıdır.
Ayrıca dillerinden düşürmedikleri, 'eğitimle gelen aydınlanma' hedefinden bizzat kendileri sapıyor.
3) İdeolojinin de ötesinde, bu bir militarist iktidar mücadelesidir.
Çünkü katsayı eşitsizliği baştan beri yoktu. 28 Şubat (1997) darbe döneminde, GK İkinci Başkanı Org. Çevik Bir'in müdahalesiyle oluşturuldu.
Danıştay'ın bu kararı, "Biz askeriyenin siyasi müdahalelerine olumlu gözle bakıyor ve onların izinden gidiyoruz" demektir.