Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Demokrat medyanın susması kime yarar? Ergenekonculara!

Başbakan Erdoğan, kod adı 'Kafes' olan eylem planının Taraf gazetesinde yayınlanmasından rahatsız oldu. Habere göre plan, Deniz Kuvvetleri içinde faaliyet gösteren Ergenekoncu yapılanma tarafından hazırlanmıştı.
Planın çarpıcı yanlarından biri, gayrimüslimlere yapılacak saldırılardı.
Amaç Batı dünyasında, "Hükümetten güç alan İslamcı fanatikler, Hıristiyanlara ve Yahudilere saldırıyor" izlenimi yaratmaktı.
Böylece darbe yapılması, Batı kamuoyunda da meşru bir hale gelecekti.
'Kafes'i kaleme alanlar, Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Kitapevi cinayetlerinin, birer 'operasyon' olduğunu açıkça belirtiyordu.

***
Bu habere Başbakan Erdoğan dün özetle şöyle tepki gösterdi:
"Yargıya yansımış olmalarına rağmen, bazı şeylerin üzerine abartılı bir şekilde gidiliyor. Kurum ve kişiler yıpratılıyor:
Silahlı Kuvvetler, diğer güvenlik birimleri, İçişleri Bakanlığı, bazen Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi... Medyanın bu noktaya hassasiyet göstermeyişinin bedelinin ülkemize ne kadar ağır olduğunu burada hatırlatmak istiyorum. Olay yargıya intikal etmişse bu işi bu kadar kurcalamanın ne anlamı var? Bu hassasiyeti özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak beklemek, istemek hakkımızdır diye düşünüyorum."

***
Başbakan'ın sıkıntısını anlıyoruz elbette. GK Başkanı Org. İlker Başbuğ, darbeci zihniyete geçit vermeyeceğini kamuoyuna açıkça söyledi.
Ayrıca ikisi görüşüp duruyorlar. Mutlaka bazı tedbirler alıyorlardır.
Tabii bu haberler Başbuğ'u fena halde yıpratıyor. Yönettiği kurumda cuntacıların cirit attığını gösteriyor.
Hem Başbuğ'un defalarca faka bastığını da biliyoruz: Kamuoyuna açıklama yapıyor ama bir süre sonra bunun yanlış olduğu ortaya çıkıyor.
Koskoca GK Başkanı, mesela ordu depolarına girip sayım yapacak hali yok ya! Belli ki yanlış bilgilendirilerek, yalancı konumuna düşürülüyor.
Başbakan da her şeye rağmen onu korumak ve desteklemek zorunda kalıyor. Görevden almaya kalkışması çok daha karmaşık sorunlara yol açabilir: Gelen, gideni aratabilir.

***
Ama işin bir de öteki yanı var.
Ne diyor Kafes kod adlı plan?
"Santoro, Dink ve Zirve operasyonlarıyla tam başarılı olacaktık ki karşıt medya foyamızı açığa çıkardı."
Yani demokrat medya olmasa, Ergenekoncular amaçlarına ulaşacaktı.
Tabii tam bu noktada, Ergenekon dostu medyayı unutmamak gerek.
"Aman kurumlar yıpranmasın" diye susulursa, meydan Ergenekon dostu medyacılara kalır.
Ne yaptıkları belli: Bir yandan soruşturmaları ve mahkemeyi karalayıp sulandırırken, öte yandan da Ergenekoncuları aklamak ya da mazur göstermek için çabalıyorlar.
Gladio savcısı Felice Casson, bu tip olaylarda medyanın önemine değinmişti: Demokrasi ve adalet yanlısı medyanın sorunu daima sıcak tutması gerekiyor.
Aksi halde "Rektörden cuntacı mı olurmuş? Emekli general bastonuyla mı darbe yapacak?
Mavi gözlü işadamına kefilim, karınca dahi ezmez!" gibi palavralarla, soruşturma ve davalara gölge düşüreceklerdir.
Olaylar Ergenekon'un beyin takımının pes etmediğini gösteriyor. Telekulak yaygarası ve avukat yürüyüşleri, kollarının nerelere uzandığına işarettir.
O halde susmamak gerek!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA