Eylem Planı'nı savcılara ulaştıran ve subay olduğunu söyleyen kişinin mektubunda dehşetengiz bölümler var. Bunlardan biri zaten hemen dikkat çekti: Aktütün, Dağlıca, Çukurca (saldırılar) ve Poyrazköy (topraktan çıkan silahlar) olaylarında, Genelkurmay'da yuvalanmış Ergenekoncu yapılanmanın rol oynadığı yazılıydı.
Doğrusunu isterseniz şaşırmadım. Çünkü bu kurumdaki darbe hayalleri 1938'e dek uzanır.
Anılarda vardır: Atatürk vefat eder etmez böyle düşünceler filizlenmiştir.
Demokrat Parti'yi devirmeyi ise daha ortada fol yok, yumurta yokken, taa 1954'te kafalarına koymuşlardı.
Asıl üzücü olan ise koltuk uğruna, o darbecilere yardım ve yataklık eden siviller. Hem de bu çağda!
***
İhbar mektubundan okuyalım:
"2007 yılı Eylül ayında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun'un emri gereği, üniversitelerden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile dönemin Genelkurmay Harekât Başkanı Korg. H. Nusret Taşdeler'in himayesinde, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırlandığına tanık oldum."
***
Hadi askerleri anladık diyelim.
Onlar bu işi hobi haline getirmiş.
Peki CHP'lilere, hem de parti yönetimindeki CHP'lilere ne oluyor?
Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in GK ile içli dışlı olduğunu zaten biliyoruz.
Belli ki başkaları da var.
Oy sandığında kazanmak yerine, tanka ilişerek hükümete yürümek isteyen CHP'liler kim acaba?
Çok tuhaflar, çok! Tam da böyle yaptıkları için bir türlü iktidara gelemediklerini anlayamadılar gitti...
Not: Yazar Hanri Benazus'un yıllardır topladığı 'gülen Atatürk' fotoğraflarından bir sergi açması çok iyi oldu. Çünkü bunlar 70 yıldır Atatürk'ü bile sansürledi. Hep çatık kaşlı, sert bakışlı, düşünceli fotoğraflarını servis ettiler ki onun üzerinden tahakküm kursunlar. Maalesef başardılar da...