PROF. Füsun Üstel ve Doç. Birol Caymaz, Açık Toplum Vakfı'nın desteğiyle, İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde bir araştırma yaptı. 'Seçkinler ve Sosyal Mesafe' başlıklı bu araştırma, 2006'dan beri yazdıklarımı destekliyor.
Burada 'seçkinler' derken, prestijli okullardan mezun, iyi meslek sahibi, orta ve üst sınıftan, cumhuriyetçi-laikçi değerlerin taşıyıcısı olan kesimler kastediliyor.
Ben kutuplaşmayı ve ötekileştirmeyi bu kesimin başlatıp yürüttüğünü söyleyip duruyorum. Rapor bunu teyit ediyor.
***
Ama sanırım araştırmacıların net biçimde ifade etmedikleri, garip ama gerçek bir nokta daha var:
Türk seçkinleri cahildir!
Bu kesim kalburüstü okullardan mezun olduğu için üniversiteden sonra öğrenmeyi bırakır. (Sadece meslek ve hobileriyle ilgilenirler.)
Göz gezdirdikleri gazete, kahvaltı sohbetleri ve internet grupları aracılığıyla edindikleri izlenimleri kâfi görürler.
10-15 yıl önce kazandıkları diplomanın, kulaktan dolma kanaatlerine meşruiyet kazandırdığını düşünürler.
Sonuç vahimdir: Kürtler, İslam, Aleviler gibi yakıcı toplumsal meselelerde cahil olmaları yetmiyormuş gibi, ideolojileri de bu cehaletin üstesinden gelmelerini engeller.
Ergenekon olayı müthiş bir örnektir: Okumadıkları, takip etmedikleri için hiçbir şey bilmezler. Ama bilir gibi yaparlar.
Ve daha önemlisi: Bilmeye de çalışmazlar çünkü gerçeği öğrenirlerse ideolojileri sarsılacaktır. Bu da önce zihni bunalıma, ardından da çevreden dışlanmaya yol açacaktır.