Genç Siviller'in yarınki (cumartesi) etkinliği AK Parti hakkında. Konferans saat 13.00'te İstanbul Taksim'deki Taxim Hill Hotel'de başlayacak.
Kimler, neleri konuşacak? Hemen bir özet geçeyim:
Açılış konuşmasını Can Paker yapacak.
Birinci oturumda, Yüksel Taşkın, Fahrettin Altun ve Gökhan Bacık, "muhafazakâr demokrasi" kavramını tartışacak.
İkinci oturumda Yıldıray Oğur ile Emre Aköz, "hizmet siyasetinin sınırlarını" belirlemeye çalışacak.
Son oturumda da, Ferhat Kentel, Ferda Keskin ve Hüseyin Hatemi, "hakperestlik ile devletperestlik" arasında salınan Tayyip Erdoğan'ı ele alacak.

***
Toplantıyı duyururken kaleme aldıkları kısa metnin bir yerinde, Genç Siviller cümleye şöyle başlamış:
"Kiminin AK Parti, kiminin AKP, garanticilerin ise Adalet ve Kalkınma Partisi dediği bu parti..."
Başbakan Erdoğan ise partisinden söz ederken, benim gibi kısaca, "AKP" diyenlerin "edebe, adaba sığmayan" bir iş yaptıklarını söylüyor.

***
Benim bu konudaki tavrım net: Partinin "resmi kısaltması" ne olursa olsun, ben AKP diyorum. Baştan beri de böyle kullanıyorum.
Çünkü kısaltmalar, 'aykırı' bir durum olmadığı sürece, kelimelerin ilk harfleriyle oluşturulur.
(Aykırı duruma örnek: Anayasa Mahkemesi'nin 'normal' kısaltması sorun yarattığı için 'AYM' diyoruz)
Sırası gelmişken arkadaşlara minik bir mantık dersi verelim:
"AK Parti" diye yazdığınızda, 'Adalet' ve 'Kalkınma' kelimelerini 'A' ve 'K' harfleriyle kısaltmış oluyorsunuz.
Siz bunu yaptığınız anda, aynı mantıkla, 'Parti' kelimesini de 'P' harfiyle kısaltmak biz edepsizlerin hakkı oluyor.
İddianızı savunabilmeniz için, teşkilatın adını 'AK Parti' diye yazmanız gerekiyor. (Ama bu kez de 'K'yi küçültmek sizin işinize gelmiyor!) Mantık silsilesini takip edebildiğinizi umarım.