Milliyet'ten Taha Akyol ile Hürriyet'ten Oktay Ekşi "köşeden köşeye" tartışmakta. Konu: Laiklik . Dün Ekşi tartışmayı şöyle özetledi:
"Taha Akyol türbanla somutlaşan gelişmelerden rahatsız değil. Biz ise türbanın şeriatçı yükselişin göstergesi olduğunu düşünüyoruz... Onun Fransa'yı örnek göstererek ' özgürlükçü olun' dediği yerde biz, ' Batı 'da Kilise, devleti yönetmeye talip değil. Oysa İslam ülkelerinde Cami devleti yönetmek istiyor. O nedenle tedbirli olmak gerekiyor' tezini savunuyoruz."
***
Yukarıdaki paragrafta üzerinde durulması gereken nokta, " Cami devleti yönetmek istiyor " iddiası...
Önce şunu sormak gerekir: Nasıl bir güç, devleti ele geçirebilir? Ve cami denilen organizasyon, böyle bir niteliğe sahip mi? Bir bakalım...
Osmanlı-Türk tarihinde Cami hiçbir zaman bağımsız olmamıştır. Cami devletin parçasıdır.
Mesela bugün 100 bin elemanıyla devasa bir kurum olan Diyanet çalışanları birer memurdur. İmamıyla, müezziniyle, vaiziyle maaşlarını Hazine'den alırlar.
Bağımsız bir lideri de yok bu kadroların. Diyanet İşleri Başkanı devletin elemanıdır. Haddini aşarsa evine gönderilir.
Devleti ele geçirmek için silahlanmış bir güç gerekir ki Diyanet kadroları böyle bir olanağa ve eğilime sahip değildir.
Bu analize " Tamam ama Sünni İslam ideolojik hegemonya kurabilir" diye itiraz edilebilir ki... Ekonomisi küreselleşen... Milyonlarca Alevi'si bulunan... Kentli, okumuş sınıfları laikliği savunan... Demokrasinin tadını almış bir halka sahip Türkiye'de, o ideolojik hegemonya nasıl kurulacak?
Soru: Türbanlı kızlarla " şeriatçı diye " mücadele ettiğinizi öne sürüyorsunuz. Peki ya onlarla aynı zihniyetteki erkek öğrencilerle nasıl mücadele ediyorsunuz? Anladık, perhiz yapıyorsunuz da, bu lahana turşusu da neyin nesi?
Not: 'Cami'nin 'Kilise'nin (farklı hedeflere sahip) bir 'muadili' olduğunu sananlara " Oku! " demekle yetiniyoruz!