Fenerbahçe'nin deplasmanda Rizespor'u 4-2 yenmesini " Sevilla provası tamam " diye sunanlar oldu.
Eğer F.Bahçe, Sevilla karşısında, Rizespor karşılaşmasının ikinci yarısındaki gibi oynarsa, bırakın İspanya'yı, Kadıköy'de dahi fark yer.
Çünkü... İlk yarıyı 4-1 önde bitirdikten sonra, ikinci 45 dakikanın hatırı sayılır bir bölümünde "o eski kötü günlerine" dönmüş bir F.Bahçe izledik.
Yani... Defansı ile forveti arasında 70 metre olan, alan daraltamayan, orta sahası Allah'a emanet bir takım.
Sadece bir misal vereyim...
Sağ koridora bakıyorsunuz: Bir tek
Gökhan Gönül var. Önünde konuşlanarak ona yardım etmesi gereken Deivid, havai delikanlılar gibi almış başını gitmiş. Beklenmedik goller atıyor arada sırada ama en çok ihtiyaç duyduğun anda, arada ki bulasın.
Gökhan'ın orta sahadan yardım görmeden, tek başına, üstüne üstüne gelecek Capel adlı 1988 yapımı Ferrari'yi durdurması mümkün değil. Adama aşırı hızdan ceza kesilse yeridir.
Sevilla'nın daha Fabiano'su var, Kanoute'si var... Var oğlu var! Bunlara pas verilmesini engellemek için, sadece orta sahanın değil, forvetin de üstün bir dikkat, özveri ve elbette pres yaparak oynaması gerek.
Aksi halde vizeyi İspanyollar, Kadıköy'de alır. Malum: UEFA'nın sitesine bol bol mesaj göndererek, F.Bahçe'yi favori göstermek tur atlamaya yetmiyor.