Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Paralel örgütlenme

Ergenekon şebekesi için kısaca " çete " diyoruz. "Çete kelimesi kifayetsiz kalır, bu bir siyasi hareket tir" diyenler de var. Ergenekon'a dahil olanlardan bazılarının kapsamlı bir operasyonla gözaltına alınmasını, bizim gazete, " Devlet, derin devlete karşı " başlığıyla duyurmuştu.
Kamuoyuna yansıyan ilginç ipuçları Ergenekon'un ne mene bir örgüt olduğunu anlamamıza yarıyor.
Mesela, bu tip konularda kulağı delik bir gazeteci olan Şamil Tayyar'ın söyledikleri...
Ergenekon'un gerçek başı olup " Bir Numara " diye anılan kişiden (ki emekli bir orgeneral olduğu sanılıyor) şöyle bahsediyor:
"Yakın bir zamanda olmuş bir olayı anlatayım size. Bir Numara, Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarından çok fazla hazzetmiyor. Açıklamanın yayınlandığı gazete kupürünü kesiyor ve altına kendi yazısıyla, ' Şu yanlış...Bu yanlış... Böyle olması lazım' diye uyarı niteliğinde not düşüyor. Bu kupürün bir fotokopisini Genelkurmay'a yani Yaşar Büyükanıt'a gönderiyor. Bu kupürün eline ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum..." ( Neşe Düzel'in röportajı, Taraf, 11 Şubat )
Ergenekon'u yönetenlerin nispeten kısa süre önce emekli olmuş, bu sayede de askeriyedeki prestiji henüz yüksek generaller olduğunu da belirtiyor Tayyar.

***

Bu açıklamaları okuyunca aklıma eski bir yazım geldi. Geçen 17 Haziran'da çıkmıştı. Ümraniye'de ele geçirilen bombalardan sonra kaleme almıştım. Başlığı: " Çook alametler belirdi. "
Ergenekon'dan da söz eden yazı Türkiye'deki faşist örgütlenmenin altını çiziyordu. İlginç olansa son bölümüydü: "Bazı çevreler Org. Büyükanıt'ı etkilemeye ve faşist hareketin içine çekmeye çalışıyor. Başarırlar mı? Allah korusun!"
Yazının özellikle bu son paragrafı, internetteki bazı haberyorum sitelerinin de dikkatini çekmişti. Bazı arkadaşlar ise "Bir bildiğin mi var" diye sormuşlardı.
Hayır, yoktu...
Ancak, Türkiye'nin siyasi ve sosyal tarihini biraz bilirseniz... Olayları bir araya getirerek " makul " tahminlerde bulunabilirsiniz. Mesela Genelkurmay Bşk. Org. Büyükanıt'ın 12 Nisan'da (2007) yaptığı konuşmanın metnine ve sorulara verdiği cevaplara bakanlar...
Sadece iki hafta sonra... 27 Nisan gecesi GK internet sitesine alelacele yerleştirilen malum bildiriyi okuyunca... " Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu " demişti. Belli ki bir yerlerden "tazyik" geliyordu.
Org. Büyükanıt'ın eline geçip geçmediğini bilmiyoruz ama " not düşülerek gönderilen kupür " o tazyiklerin ne kadar farklı yerlerden gelebileceğini bize gösteriyor.
Tabii başka şeylere de işaret ediyor: Mesela, Ergenekon'un " paralel " bir örgütlenme olduğuna... Üst düzey yöneticilerinin (" Bir " ve " İki" numaralar) gayet iyi tanındığına... Bazen denetimden çıkıp kendisine biçilen işlevin ötesinde işlere karıştığına...
Neyse... Bu konuya daha sonra devam ederiz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA