Özel bir hastanede Kadir İnanır'ın kalp damarında tıkanıklık saptandı ve damarın kapanmasını engellemek için stent takıldı. Ünlü aktör bu haberin duyulmasını istemiyordu. Ama ne olduysa oldu haber dışarıya sızdı. Şimdi Kadir İnanır haklı olarak bozuluyor: "Bu bilgiyi saklamaları gerekiyordu. Reklam için medyaya verdiler" diyor.
Prensipte İnanır yerden göğe kadar haklı. Doktorla hasta arasında geçenler, ikisinin arasında kalır. Tıp ahlakı bunu gerektirir; hasta hakları da... Hasta kayıtları gizlidir, kendi isteği olmadan ya da özel durumlar haricinde kamuoyuna açıklanamaz.
Evet Kadir İnanır haklı olmasına haklı ama bütün dünyada tersine bir gidişat var. Geçenlerde New York Times gazetesinde okuduğum bir haber durumun giderek vahim hale geldiğini gösteriyor.
Hatırlarsınız Bill Clinton by-pass ameliyatı olmuştu. Hastane yetkilileri, interneti kullanarak eski ABD Başkanı'nın dosyalarına ulaşmaya çalışan binlerce girişim saptamış. Onların asıl canını sıkan ise bu girişimlerin üçte birinin bizzat hastane içinden yapılmasıymış.
Yani hasta haklarına saygı göstermeyenlerin, tıp ahlakına uymayanların önemli bir bölümü bizzat sağlık çalışanları: Doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar, vs.