Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV) son raporu, "Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset" dün açıklandı. Araştırmayı yapanlar Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Ali Çarkoğlu ile Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Binnaz Toprak.
Raporun en çarpıcı verisi daha önce basına sızmıştı: 1999'dan 2006'ya, başını örten kadınların oranı yüzde 72.7'den yüzde 63.5'e düştü!
Biraz daha ayrıntıya girersek: 'Başörtüsü' takanlar yüzde 53.4'ten yüzde 48.8'e... 'Türban' takanlar yüzde 15.7'den 11.4'e... 'Çarşaf' giyenler ise yüzde 3.4'ten yüzde 1.1'e inmiş durumda.
Bu verilerin... Hem 'tesettürlü kadın sayısı artıyor' diye yaygara koparan Kemalistlerin... Hem de aynı 'sanıyla' ellerini ovuşturan İslamcıların iddialarını nasıl kontrpiyede bıraktığını burada yazmıştım. (Sabah, 24 ve 26 Eylül)
Ayazda kalanların başında da Hıncal Uluç geliyordu! Nasıl mı? Anlatayım:
Nisan 2006'da 'Tekbir Giyim'in ortakları Cafer ve Mustafa Karaduman şöyle bir demeç vermişti: "2002'den bugüne yüzde 150 büyüdük. Bunda Emine Erdoğan ve bakan eşlerinin katkısı büyük. Bunu inkâr etmemek lazım. Eğer AKP 5 yıl daha iktidarda kalırsa Türkiye'nin her yerinde mağaza açarız."
Bunun üzerine Hıncal Uluç, 'Tesettür Giyim' başlıklı yazısında şöyle dedi:
"Kısa zamanda defileler yapacak kadar işi ilerleten Tesettür Giyim ('Tekbir Giyim' olmalı, EA) firmasının patronu 'AKP 5 yıl daha iktidarda kalsın, bütün Türkiye'de şube açarız' demiş. Yeni Başyazarımız Mehmet Barlas kardeşim, bu açıklamayı yorumlarlar mı acaba? Ben lafa karışırsam gene pek 'Laikçi' bir analiz olur da!" (Sabah, 11 Nisan 2006)
Aslında Tekbir Giyim'in sahipleri hayal görüyordu. Yüzde 150 büyümelerinin nedeni, türbanlıların artması değil, firmalarını başarılı biçimde yönetmeleriydi.
Tabii onların lafına kanan (ve kanmaya hazır olan) Hıncal Uluç da baltayı taşa vurmuştu.
Sadece o mu? Daha da beterleri vardı. Mesela, "Araştırma maraştırma tanımam... Bence tesettürlüler arttı" diyenler. Bu arkadaşlar o keskin gözlemlerini herhalde Akmerkez'de yapıyor. 10 yıl önce türbanlı kadınlar günümüze göre daha çekingen, daha ezikti. Artık birçok yere gönül rahatlığıyla girip çıkıyorlar. Bizimkiler de onları fark edip "Bakın, bakın artıyor" diyor. Olay budur.
Yani çarşaf giyenler azalırken, çarşafa dolananlar artıyor!
Not: Laf Hıncal Abi'den açılmışken... Dünkü esprisine biz de espriyle cevap verelim. Alın size 10 kelimeyi aşmayan kısa hikâye: "TESEV raporuna bozulan Hıncal, tesettürlü oranını artırmak için çarşafla dolaşıyordu."