Köşe yazarı Burhan Ayeri, bir yazısında özetle "Avcılık, cinayettir" demiş. Bunun üzerine bir avcı, onu Basın Konseyi'ne şikâyet etmiş. Konsey de, Ayeri'den 'savunmasını' istemiş.
Burhan Ayeri de, "Ne savunması, hayvanlara ateş edip, katletmek, hak mı" diyor... (Akşam, 1 Ocak)
Bence böyle kestirip atılacak bir konu değil bu... Ayeri'nin Konsey'in ve avcının arasına girmeden, hakemlik taslamadan sormak istiyorum: Acaba bu konuda 'tek' ilke olabilir mi?
Tavukçular, milyonlarca tavuk yetiştiriyor. Herkes de o tavukların önce öldürülüp, sonra da afiyetle yeneceğini biliyor.
Aynı şekilde koyun, inek, devekuşu yetiştiriyoruz. Onları da kesip yiyoruz. Bitmedi: Kurban Bayramı'nın eli kulağında.
Peki avcılığı... Örneğin bıldırcın vurup yiyen bir avcıyı bu tip faaliyetlerden hangi ölçüte göre ayıracağız?
Kasaplık nerede bitiyor?.. Hayvana yönelik 'cinayet' hangi noktada başlıyor?
Önemli olan ne?
Ayrım çizgisini nerede çizeceğiz: Niyete bakarak mı? Toplumsal faydayı mı esas alacağız? Avcı yaptığı işten zevk aldığı için mi suçlanacak?
Soruyorum...
Çünkü tartışmak gerek.