Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Elmanın da modası var!

Hayır, yanlış okumadınız: Elmanın da modası var. Bildiğimiz elma. Kırmızı elma, yeşil elma, küçük elma, büyük elma, Amasya elması, Şili elması... Elmayı ya seversin, yersin ya da sevmezsin, yemezsin. Peki modası nasıl oluyor? Doğrusunu isterseniz bu tip bir moda, bir trend olduğunu Garanti Bankası'nın düzenlediği Anadolu Sohbetleri serisinin 1-3 Eylül'deki Mardin ayağına katılana dek ben de bilmiyordum.
Van'daki toplantının, deyim yerindeyse 'yıldızı', Urfa'daki çiftlikte endüstriyel süt üretimi yapan Ethem Sancak'tı. Mardin'deki toplantıda ise en büyük ilgiyi, Rito Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Ünal'ın konuşması çekti.
Diğer konuşmacıları önemsemediğimi sanmayın. Mardinli katılımcılar tüm konuşmaları pür dikkat dinledi. Notlar alındı, sorular iletildi, tartışmalar oldu... (Onlardan da ileride söz edeceğim.) Ancak Ünal'ın genel olarak tarım, özel olarak da elma konusunda söyledikleri sadece bölge için değil, tüm Türkiye için önemliydi.
İşin uzmanı olmadığım için ayrıntılara girmek istemiyorum. Ama mesela Hasan Ünal'ın GAP bölgesindeki toprak tuzlanması hakkında söyledikleri gerçekten can sıkıcıydı.
Biz ne biliyoruz: ' Efendim GAP sayesinde geniş araziler sulanacak, böylece topraktan bol bol ürün alacağız.' Halbuki kazın ayağı öyle değil. Fazla sulama tuzlanmaya neden oluyor. Sonuç: Artık topraktan verim alamaz oluyorsunuz. Dolayısıyla ölçülü, bilinçli, toprağın ve ekilen bitkinin niteliğine göre, tercihen 'yağmurlama' şeklinde bir sulama gerekiyor.
Neyse... Gelelim elma konusuna. Bakın Dr. Ünal ne dedi: " Elmanın modası vardır. Bu moda ortalama 8 yılda bir değişir. Diyelim ki eskiden insanlar kırmızı elmayı tercih ederken, bir süre sonra yeşile dönüyor. Bu modaları iyi takip etmek ve ona göre üretim yapmak gerekiyor. " Elma her yerde yetişmiyor. Bahçenin deniz seviyesinden belli bir yükseklikte olması şart. Türkiye bu açıdan gayet avantajlı bir coğrafyaya sahip. Avrupa'nın büyük elma pazarından yararlanabiliriz.
Ancak Mardin toplantısının da gösterdiği gibi bu alandaki bilgi ve deneyim birikimimiz çok zayıf. Çiftçi geleneksel yöntemlerle üretim yapıp malını satıyor. Sonuçta da mesela elma üreticisi kendini ' dünya pazarının bir parçası' olarak göremiyor.
Dr. Ünal, ' Biz bu konuda isteyen herkese yardım etmeye hazırız' dediğinde arka sıralardan bir dinleyicinin sesi yükseldi: " İyi ama biz sizi nereden bulacağız? " Eyvah kere eyvah! Telefon ve internet çağında hâlâ böyle bir soru ortaya atılıyorsa... Yanmışız!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA