Geçenlerde birisi İstanbul Modern Sanatlar Müzesi için "sanat mabedi" dedi. Ne kadar yanlış! İstanbul Modern, devletin kurup yönettiği müzelerden çok daha farklı bir anlayışa sahip. 'Müzecilik' kavramı çoktan değişti. Yeni müzeciliği, bakış açınıza göre, çok farklı kavramlarla adlandırabilirsiniz: Kapitalist müzecilik, pop müzecilik, postmodern müzecilik gibi...
Çağdaş müzecilik, sanat eserini ve onun sergilendiği mekânı 'kutsal' olmaktan çıkarıyor. Kafeteryasıyla, sinemasıyla, hediyelik eşyalarıyla müzeyi bir 'oyun-eğlence-tüketim' alanı haline getiriyor.
İstanbul Modern de bu anlayışa uygun olarak kuruldu. O sayede kısa sürede diğer birçok müzenin ziyaretçi sayısını katladı. Kalabalıklar artık 'yüce', 'asık suratlı', 'aşırı ciddi', onlara 'tepeden bakan' bir sanat istemiyor.
İstanbul Modern'i bir 'sanat mabedi' olarak görmek, çok gerilerde kalmışlığın, kısaca dinozorluğun işaretidir. Hem de müzeye kaldırılmayı dahi hak etmeyen bir dinozorluk!