Haber başka bir yayında çıktı mı bilmiyorum; ben dünkü Akşam gazetesinde okudum. Ahmet Ünsal'ın haberine göre... 1975 yılında Süleyman Demirel'in temelini attığı... 600 kişinin işe alındığı... Manisa Akhisar'daki sigara fabrikası hiçbir zaman faaliyete geçmedi... Ve 30 yıl sonra bazı işçiler, bir gün dahi mesai yapmadan buradan emekli oldu!
Bu haber, devlet denilen devasa örgütün, üretimde yer aldığı takdirde ne tür abuklukların ortaya çıkacağının mükemmel bir örneğidir.
Devlet savunmayla, güvenlikle ilgilenir. Adaleti sağlar. Düzenleme ve denetleme yapar. İşleri kolaylaştırır ve hızlandırır. Genel politikaları belirler.
Ancak bizzat üretim yapmaz.
Yaparsa bu hale gelir.
Şimdi bazıları itiraz edecek: " İyi ama KİT 'ler eskiden iyi çalışıyordu... " Bu pek de doğru bir yargı değil. KİT'ler eskiden de rasyonel biçimde işletilmiyordu. Ancak Türkiye ve dünya ekonomisinin o günkü şartları içinde hatalar, eksikler göze çarpmıyordu.
Bugün ise kararların son derece hızlı biçimde alındığı, hemen uygulamaya (üretime) geçildiği bir küresel ekonomide yaşıyoruz. Bu tip bir mekanizmaya ancak özel sektör uyum sağlayabilir. Kanunlarla, yönetmeliklerle, imzalarla uğraşan devlet; ekonominin üretici aktörü olamaz.
Olursa ne olur? İşte Akhisar'daki gibi olur; vergilerimiz duman olur!