Beni 'kıllandıran' Isparta-Sütçüler'deki söylenti olmuştu. Hatırlarsınız: Kaymakam Orhan Pamu k'un kitaplarını toplayıp imha etmeye kalkışmıştı... O arada bir şayia yayılmıştı: " Meslek Yüksek Okulu 'ndaki bir kız öğrenci Orhan Pamuk'un ' Kar ' adlı romanını okuyormuş... " Bence bu söylenti vahim bir durumun işaretiydi. Çünkü eğitimli insanlara yönelik bir ' cadı avı'nın ipuçlarını veriyordu: " Okula gidilecek... Kız bulunacak... Elindeki kitap alınıp yakılacak! " Korkunç bir senaryo! Burada önemli olan olayın gerçekliği değil, böyle bir söylentinin çıkabilmesiydi. Demek ki " yeteri kadar milliyetçi bulunmayanlara " karşı bir ' linç ortamı' oluşuyordu.
Ve patlama Isparta'da değil Trabzon'da oldu. ' Cezaevlerinde tecride son' bildirisi dağıtmak isteyenler, ' Bayrağımızı yakacaklar, PKK bayrağı asacaklar...' söylentisinin yayılması üzerine linç edilmeye çalışıldı.
Saldırgan, reflekse dayanan, düşüncesiz bir milliyetçilikle karşı karşıyayız: Sadece bir söylentiyle harekete geçebilen, cinayet işlemeyi mübah gören, ' kim, niye, niçin, nerede' gibi soruları asla sormayan, galeyana gelmeye hazır bir ideolojik tutum bu...
Ancak şunu bilmek gerekiyor: Bütün bunların ardında, geçen gün burada sözünü ettiğimiz ' küreselleşmeye entegre olmaolmama' meselesi var. Yeni ilişkilere, yeni değerlere, yeni ekonomik düzene uyum sağlayanlar ile sağlamayanlar arasındaki uçurum giderek büyüyor.
Yukarıda sözünü ettiğimiz ' kaba' milliyetçilik, bugün ' kaybedenlerin' ideolojisi durumunda. ' Gelecek endişesi' onları bir yandan içe kapatıyor, bir yandan ' boğazlanması gereken günah keçileri' yaratmaya itiyor.
Eğer hükümet inisiyatifi ele alıp gündemi belirleyemezse... Mesela Avrupa Birliği umudunu yeniden yeşertemezse... Bu kaba milliyetçilik iyice azgınlaşacak.
Böyle olacak çünkü ' yapısal' sorunlar olduğu gibi duruyor, hatta giderek derinleşiyor. Üzülerek söylüyorum: Yeni çatışmalara hazır olun!