Yukarıdaki başlık benim sevdiğim bir anlatım biçimi değil. Ancak bu kez kullanmak zorunda kaldım. Sebebi: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in akıl yürütme biçimi.
Bakan Çelik, "Kurtlar Vadisi" gibi içinde şiddet sahneleri olan TV dizilerini eleştirirken şöyle dedi: "Kumanda sizde, kapatın deniyor. O zaman okul kantinlerinde uyuşturucu, sigara satalım ama öğrenciler almasın. Bu mantık doğru mu?"
İşte tam bu noktada Bakan Çelik'in mantığı doğru değil. Yanlış kıyaslama yapıyor. Bunlar (yani uyuşturucu ve TV dizisi) birbirine denk olaylar değil ki!
Çünkü uyuşturucu satışı zaten yasak. Apaçık kanun dışı olan bir maddeyi, bırakın okul kantinini, hiçbir yere sokamazsınız, satamazsınız, kullanamazsınız. (Araştırma yapılan laboratuvarlar hariç...)
Gelelim sigaraya... Okullarda sigara içmek yasak değil mi? Yasak! O halde sigarayı da kantinde satamazsınız.
Peki "Kurtlar Vadisi" dizisi herhangi bir yasağın kapsamına giriyor mu? Girmiyor! Eğer girseydi zaten çoktan ekranlara veda etmiş olurdu.
Bakan Çelik'in oğlu da bu diziye meraklıymış. Peki o halde hangi noktada rahatsızlık duyuyor? Oğlunun bir gün dönüp, "Babacığım, dizide anlatıldığı gibi mafyayla içli dışlı olan, bin bir fırıldak çeviren, tezgah kuran siyasetçi veya bürokrat tanıyor musun" diye sormasından mı?
Düşünsenize... "Hayır" dese yalan söylemenin yaratacağı vicdan azabını çekecek. Çünkü her şeyi bırakın, "Susurluk Skandalı" kapı gibi ortada. "Evet" dese yeni sorulara muhatap olacak. Velhasıl iki ucu pis değnek.