Hatırlarsınız: "Önce fikir; sonra veri, malumat ya da bilgi" demiştim. Hürriyet'ten Yurtsan Atakan itiraz etmişti: "Bilgi için, hatta malumat için fikir gerekir. Ancak veri için gerekmez. Evren veriyle dolu."
Ben de ona şu soruyu yöneltmiştim: "Verinin veri olduğunu nasıl anlıyorsun?" Örneğim de şöyleydi: Arılar bazen bal peteğini öyle bir biçime sokarlar ki 'Allah' yazısı belirir. Halbuki aynı şekil, Arapça bilmeyenler ya da İslam kültürüne aşina olmayanlar için bir şey ifade etmez.
Ve geldik bugüne.
G.Saray'ın 100'üncü yılı dolayısıyla bir logo yapıldı. Arka planda 100 sayısı görünüyor, önde ise bir aslan var. Atakan bu logoda 'F' ve 'b' harflerinin gizli olduğunu söylüyor.
Bu iddia bana 1970'leri, sağcılarla solcuların her alanda kapıştığı yılları hatırlattı. Mesela sağcılar, Tekel'in solcuların eline geçtiğini ispatlamak için şöyle demişti: "Gelincik sigarasının üstündeki motifte Vietnamlı devrimci Ho Şi Min'in yüzü var."
Gerçekten de sigara paketini evirip çevirerek baktığınızda çekik gözlü bir surat bulabiliyordunuz. Bugün aynı motifi bir gence gösterin. Dünya yıkılsa orada Ho Şi Min'i göremez. Çünkü öyle bir ideolojiye, öyle bir bakış açısına sahip değil.
G.Saray logosunda F.Bahçe'yi bulmak da Gelincik paketinden Ho Şi Min'i çıkarmaya ya da Camel'ın devesinde insan görmeye benziyor. Çünkü amaç logoda kusur bulmak! G.Saray'ın ezeli rakibi F.Bahçe değil de, ne bileyim mesela Çemişgezekspor olsaydı... O zaman da başka harfler 'deşifre' edilecekti.
Velhasıl verinin veri olduğunu anlamak için de bir 'ön fikir'; mesela F.Bahçe'nin buraya sızdığı kuşkusu gerekiyor.
Yeri gelmişken belirteyim: Bence de G.Saray'ın bu logosu güzel değil!