Dün burada açılışı 11 Aralık'ta yapılacak olan İstanbul Modern Sanatlar Müzesi'nden söz etmiştik. Bu arada İngiltere'den ilginç bir anket sonucu geldi. Daily Telegraph gazetesi 500 önde gelen sanat insanına " Sizce son 100 yılın en önemli, en etkili sanat eseri hangisidir " diye sormuş. Ankete katılanların yüzde 67'si Marcel Duchamp'ın (1887-1968) 'Çeşme'sini (ya da 'Fıskiye') birinci seçmiş.
Bu ilginç bir sonuç. Çünkü 1917'de, New York'ta sergilenen 'Çeşme', bir pisuardan ibaret! Evet, erkeklerin çişini yaptığı pisuar.
Fransa'dan doğan daha sonra ABD vatandaşlığına geçen Duchamp, böylece "sanatçının bir nesneyi normal şartlarda bulunduğu yerden alıp, yeni bir adla sergilemesiyle" dahi sanatın oluştuğunu gösteriyordu.
Dada ve gerçeküstülük akımları içinde yer alan Duchamp, 'Çeşme'yle "sanat nedir" sorusuna bambaşka bir cevap vermişti.
Bu tavır 100 yıl önce gerçekten şok ediciydi. Nasıl olur da 'yüce' eserlerin sergilendiği bir yere pisuar sokulurdu? Nasıl olur da bir pisuar sanat eseri olarak ilan edilirdi? Ama işte dadacı ve gerçeküstücü Duchamp'ın zekası bunu başarmıştı. Bugün siz aynı şeyi yapmaya kalkışsanız herkes güler geçer! Çünkü bazı şeyler bir kereye mahsustur.
Neyse... 'Çeşme'yle ilgili şöyle bir anekdot vardır: 2000 yılında 'Çeşme' Londra'daki Tate Müzesi'nde sergilenmektedir. İki Çinli sanatçı resmen eserin içine ederler! Diğer ziyaretçiler ise bunu gösterinin bir parçası sanarak alkışlamaya başlar. Olayı anlatanlar, "Duchamp hayatta olsaydı bu jesti onaylardı" diyor.