Uzun yıllardır İtalya'da yaşayan Türk resminin büyük bohemlerinden Behçet Safa'nın resimlerini Ahmet Fetgari sokağında antik resim işi yapan Tantekin'in dükkanında görünce doğrusu çok şaşırdım.
Resimler yeni mi diyerek zili çaldım. Bir süre sonra kapı açıldı.
Ve Safa'nın yaratıkları, kafa karışıklıkları, tutkuları arasındaydım.
Yeni resimleri yoktu. Kendi de gelmemişti.
Sağlık sorunları nedeniyle...
Resimler, 1960'lı yıllardan 1990'lara kadar tarihleniyordu.
Ama çoğu hâlâ tazeydi. Grafiti tadı vardı bazılarında. Safa'nın zengin bohemliğinin işaretlerine uzun uzun baktım. Safa, uzun yıllar sonra ilk kez İstanbul'da açacağı bir solo sergi için neden Tantekin'i seçmişti? Bunu çok merak ettim doğrusu. Lakin ne yalan söyleyeyim Abidin Elderoğlu, Albert Bitran gibi isimlerin tekrar kutsandığı modern Türk resminin, alıcının talebine yetişemediği dönemde Safa'nın gündeme gelmesine memnun oldum. 'Çırağan Sarayı'nda çağdaş sanat' tecrübe etmek (davetiyede öyle yazıyordu) üzere Elgiz Koleksiyonu'nun Haldun Dostoğlu küratörlüğündeki doğumgünü sergisine de gittim. Dostoğlu, Elgiz'lerin uluslararası koleksiyonundan mini bir derleme yapmış. Fazla kalabalık olmayan sergi açılışında bir performans gerçekleşti. Performanstan ziyade amatör modern dans gösterisine benziyordu. Her şeye performans demekten artık vazgeçsek ya da gerçekten her şeye performans desek.
Çırağan sarayı yetkilileri meğer çağdaş sanat fobisine sahipmiş. Yetkililerden biri "Buraya çağdaş sanat nasıl olur diye çok düşündük.
Çok yadırgayacağız sandık. Uymaz dedik ama bir yakıştı bir yakıştı... Bayıldık bayıldık" demez mi? Çağdaş sanat çağdaş olalı bir yerlere; saraya, bir koltuğa, masaya, duvara yakıştırılması ne zaman sona erecek dersiniz?
Sizi bu soruyla başbaşa bırakıp ben bugüne kadar İstanbul'a gelmiş geçmiş en fiyakalı ve tatlı kültür ataşesinin, Hollanda Konsolosluğu'ndan Daniel Stork'un vereceği maskeli komünist parti için kostüm seçmeye çekiliyorum.
Behice Boran gibi görünmek için koyu renkli bir tayyör, içine el örgüsü bir kazak, az topuklu pabuçlar, belirsiz bir fön ve saçımda beyaz kırçıllara ihtiyacım olacak sanırım.