Gün geçmiyor ki, bizim onlardan sadece koleksiyoncu ya da sponsor olarak sanatı desteklemelerini beklediğimiz isimler, sanatın farklı cephelerinde karşımıza çıkmasın. Galeri açabiliyor ya da sanatçı olabiliyorlar. Son bir haber Akmerkez'in sahibi Ömer Dinçkök'ün eşi Ayşegül Dinçkök ile ilgili. Ayşegül Dinçkök, video sanatçısı olmaya soyunmuş. Çektiklerini izleyen bazı dostlarım çok etkilenmiş, filmini hakikaten beğenmişler.
Akmerkez'de geçen sene video sanatı adına yaşanan tatsız bir olayı hatırladım bu vesileyle. Şubat ayında, Akmerkez'in çeşitli katlarında yer alan ekranlarda gösterilmek üzere Sorbonne'da film okuyan genç bir video sanatçısına 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel bir iş ısmarlandı. Paris'te yaşayan genç sanatçı Ali Umut, bu sipariş üzerine çeşitli aşk filmlerinden oluşacak bir kolaj gerçekleştirmeye karar verdi. Serseri Âşıklar gibi ünlü aşk filmlerindeki öpüşme sahnelerinden oluşan film vaktinde bitirildi ve Akmerkez yönetimine teslim edildi. Filmin teslim edilmesinden kısa bir süre sonra yetkililer, filmin, ailelerin de geldiği Akmerkez'in ahlaki bakış açısına uygun olmadığı görüşünü bildirmekte gecikmedi. Oysa yetkililer bu filmin sadece öpüşme sahnelerinden oluşacağını biliyorlardı.
Aşk-ı Memnu'nun izlenme rekorları kırdığı bu dönemde Akmerkez yetkilileri, filmin Akmerkez'e gelen muhafazakâr çevrelerin tepkisine yol açacağını öne sürerek eğer sanatçı 'biraz' değiştirmezse filmi göstermekten vazgeçiyorlardı.
Sanatçıyı öneren kişi, bunun asla mümkün olmadığını, sipariş edilen bir işe asla müdahale edemeyeceklerini belirtti. Film gösterilmeyebilirdi ama içeriği sansürlenemezdi. Bunun üzerine film 14 Şubat günü gösterilmedi. Ne var ki sipariş üzerine bu filmi gerçekleşen genç sanatçıya söz verilen az miktardaki 500 euro yani aşağı yukarı 1000 TL'lik üretim masraf bedeli de ödenmedi.
Hep sanat toplayarak sanat dünyasına destek olmasını umduğumuz Ayşegül Dinçkök gibi bir ismin sanatçı olmaya karar verdiğini duyunca önce onu küçümsedim. Sonra bu olayı hatırlayarak sanat adına çok umutlandım doğrusu. Bir sanatçı olarak sanatçılarla daha farklı empatiler geliştirebilir, sanat üzerinden kurumlarının imajını yenilemek isterken, sanatçıları zor durumda bırakan kurumların kabalaşan tavırlarını değiştirmelerini, telafi etmelerini sağlayabilir, bu kabalıklarla mücadelede sanatçıların yanında yer alır diyerek...