Başkentte, başbakan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'la birlikte gerçekleştirdiği, Cer Modern'in açılışındayım. Neyse ki bir gün önce, bakanın, başbakan görmesin diye toplattığı Serkan Özkaya'nın, Tekel işçileriyle özdeşe açık süngerden işçileri yerlerine konmuş. Cer Modern, bir zamanlar içine vagonların girerek tamir edildiğini her fırsatta hatırlatan dev ölçeğiyle ve 10 bin metrekarelik sergi alanıyla gerçekten etkileyici.
Müze, TURSAB'a işletmesi için verilmiş. TURSAB da bir başka şirketi buranın işletmesinden sorumlu kılmış. Lakin henüz müzenin kadrosu oluşmamış. Ne bir şef küratörü, ne de bir yöneticisi mevcut. Henüz... Müzenin bir koleksiyonu da yok. O yüzden açılış Limak'ın genç yönetim kurulu üyesi Ebru Özdemir'in koleksiyonunun Deniz Artun ve Döne Otyam'ın küratörlüğünde derlenmesiyle gerçekleşiyor. Koleksiyon gerçekten özel. Abidin Elderoğlu'nun 1937 tarihli Çıplak'ı, Ömer Uluç'un yeniden mikslediği Afrika Kraliçeleri, 1987 tarihli meşhur Uçak'ı, Haluk Akakçe'nin Bahçe'si, Taner Ceylan'ın Yeni Dünya Dizisi resmi, İbrahim Örsü'n Bürokrat'ı, Nilbar Güreş, Gözde İlkin, Güçlü Öztekin, Selma Gürbüz, İnci Eviner, Abidin Dino'nın gerilla desenleri... Koleksiyonda yok yok... Erol Akyavaş'ın Bosna'daki Etnik Temizliğe Anıt'ı ve başbakanının gezerken çok etkilendiğini belirttiği Miraçname'si, Mithat Şen'ler ve Leyla Gediz'ler...
Ebru Özdemir'in annesiyle babası erken cumhuriyet dönemi resimleri toplarlarmış. Özdemir, bir gün Sedat Ergin'in evinde Mübin Orhon'u görmesiyle çağdaş toplamaya karar vermiş. 2003'te toplamaya başladığı koleksiyonunun ilk resmi Galeri Nev Ankara'daki sergisinden bir Neş'e Erdok olmuş. 300'ü aşan çağdaş işin olduğu koleksiyonu Deniz Artun ve Döne Otyam, hummalı bir çalışmadan, uykusuz gecelerden sonra, 130 işe kadar azaltarak bir sergi düzenlemişler. Sessiz, bağırmayan, kırılgan ve aynı zamanda temas isteyen, sizden ona ilgi göstermenizi isteyen bir sergi çıkmış ortaya. Duyarlı bir seçki.
Fakat Cer Modern hakikaten çok büyük. Bu serginin tam olarak bu büyük mekanı kestiğini söylemek zor. Bahçesine ve içine dev heykelleri, yerleştirmeleri, videoları bekliyor. Aslına bakarsanız sabit, kendine ait koleksiyonsuz açılan müzelerin ikincisi Cer Modern. İlki de Rezzan Has Müzesi'ydi. Türkiye'de yeni bir gelenek mi başlatılıyor? Artık müzeler duvarlardan mı ibaret? Neler oluyor? Benim yine kafam karıştı.