Ben Adalet Cingöz, Akdeniz'in serin sularında yüze dururken Gümüşlük'ten bir grup dost, aralarında Limon Cafe'nin lezzet ustası sahibesi Candan Aslanbay da var, bir günlüğüne Leonard Cohen'i dinlemek için İstanbul'a uçsun...
Kemal Yılmaz dostum, 150 milyonluk biletiyle konser izlenimlerini sizlerle paylaşsın... Doğrusu imrendim. Konserde bulunmayışım gazetecilik yapmamı engellemedi elbette...
En çok da İKSV'yle BKM'nin bu konseri birlikte düzenlemeleri dikkatimi çekti.
Soru: BKM'nin sahibi Yılmaz Erdoğan da mı tıpkı İKSV'nin direktörü Görgün Taner gibi biletini kendi cebinden ödeyerek satın almıştı?
Soru 2: "Beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam" dizelerinin şairi Yılmaz Erdoğan, şiirlerinde Leonard Cohen'den etkilenmiş olabilir miydi?
Soru 3: BKM ticari bir kurum olarak ticari olmayan İKSV'yle yaptığı bu işbirliğinden maddi olarak bir kazanç sağlamış mıydı?
Evet, serin sulardan taşlı plajlara kendimi atıp da parmak arası terliklerimle turlayarak yaptığım titiz araştırmalar sonucu tüm bu sorularıma en hakiki yanıtlar buldum. Ve Cohen konserine ilişkin daha da fazlasını öğrenmekte gecikmedim... Şimdi şöyle...

Erdoğan da cebinden ödedi
BKM'nin sahibi Yılmaz Erdoğan da kendi konserini kendi düzenlemiş ve aynı zamanda biletini kendi satın almış. Tercihini en çok milyonluk biletlerden yana kullanmıştı. Şair Yılmaz Erdoğan'ın şair Leonard Cohen'den etkilenme ihtimalini sevmeyenler olabilir ama Erdoğan'ın evinde bir odasının duvarları sadece Cohen'in lirikleriyle, şiirleriyle doluymuş.
Eşi Belçim Erdoğan da tam bir Cohen tutkunuymuş ve Cohen'in tüm şarkılarını ezbere bilir ve söylermiş. Bir kültür sanat alanında hayır kurumu olarak İKSV'nin ticari bir organizasyon kurumu olan BKM'yle yaptığı bu işbirliği, konserin yapılmasını daha da hızlandırmış ve kolaylaştırmış. Fakat sanılanın aksine BKM, sponsorsuz yapılan ve yüksek fiyatlara satılan konser biletlerine rağmen konserden ticari bir kazanç elde edememiş.
Zaten bu, Leonard Cohen'in birlikte İstanbul'a geldiği üç muhasebecisiyle mümkün olamazmış. Yıllar içinde konser organizasyonlarında maddi açıdan ağzı çok yanan Cohen, 70'inde çalıştığı muhasebeci sayısını artırarak akıllanmış.
Cohen'in muhasebecileri, İKSV'nin düzenlediği caz festivali konserlerindeki davetli kontenjanına çok şaşırmışlar, bu sayıya bakıp 'siz davetiye cennetiymişsiniz', bile demişler...
Ben sorularıma izninizle devam etmek istiyorum...
Ve bu bir kampanyaya dönüşse keşke diyorum... Önce kültür emekçilerine sorsam:
Leonard Cohen'den başka kim sponsorsuz gelse bu kadar para döker gidersiniz?
Ve tabii daha sonra güncel sanat âlemine soruyorum....
Sponsorsuz konser bal gibi de oluyormuş gördük, pekiii sponsorsuz sergi olur mu, onu görebilecek miyiz?