Oylum Höyük'teki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle devam ediyor. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Engin başkanlığında 20'si teknik 60 kişilik ekibin katılımıyla başlatılan ve 140 bin lira bütçe ayrılan çalışmalar sürüyor.
Engin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Oylum Höyük'ün bölgenin en önemli ve büyük höyüklerinden olduğunu söyledi. Höyükteki çalışmalarla bölgenin tarihine ışık tuttuklarını ifade eden Engin, şöyle devam etti:
"Oylum Höyük, boyutu itibariyle Türkiye'nin en büyük höyüklerinden biri ama daha önemlisi özellikle Tunç Çağı'nda önemli bir krallık merkezi olmasından dolayı burada bulunuyoruz. Üç kazı sezonunda ele geçen çivi yazılı belgeler, Hitit Krallarına ait mühür baskıları ve mühürler buranın artık bir krallık merkezi olduğuna şüphe bırakmıyor. Çalışmalarımızla özellikle bu krallığın tespitine yönelik lokalizasyonu ile ilgili düşüncelerimiz var. Buranın antik Ullis (İllis) kent olduğunu düşünüyoruz. Özellikle milattan önce 3 binli yıllara ait belgelerde bu kentin önemli bir merkez olduğuyla ilgili önemli bulgular var. Tabi bunu tespit etmenin yolu daha çok bilgi, bulgu ve belgenin ele geçmesi. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor."
Ullis Doğu Akdeniz'de aranıyordu
Ullis kentinin aslında daha çok Doğu Akdeniz'de aranan bir merkez olduğunu ifade eden Engin, elde ettikleri bilgilerin Oylum Höyük'ün Ullis olduğuyla ilgili güçlü veriler sunduğunu belirtti. Ullis kentinin diğer taraftan milattan önce 3 binlerde bir krallık merkezi olduğunu dile getiren Engin, şöyle konuştu:
"Ullis, Akad belgelerinde geçen bir isim. Hitit belgelerinde geçen isimle eşleşiyor. Papirüs belgede bu kent, Hazreti İbrahim'in yaşadığı kent olarak geçiyor. Ullis Ovası'nda Abraam olarak geçen bir kişi ile ilişkilendiren bir merkez var ama bu merkez daha çok Doğu Akdeniz'de aranıyor. Açıkcası Ullis'in Oylum Höyük olduğunu düşünüyoruz. Bununla ilgili de önemli bilgiler elde ettik."
Özellikle Yahudi dünyasının Doğu Akdeniz'de aradığı bu kayıp kentin Demir Çağı'na ait papirüs bir belgeye göre İbrahim Peygamber'in yaşadığı kent
olduğunu ifade eden Engin, "Bu, sansasyonel yönüyle dikkat çekecek, bölge ve ülke turizmine büyük katkı sunacak" diye konuştu.Kazılarda dünyanın en eski cam atölyesine ulaşıldığını vurgulayan Engin, Büyük İskender dönemine ait 134 gümüş sikke bulunduğunu kaydetti.
Kazılarda bugüne kadar elde edilen eserlerle Kilis Müzesi kurulduğuna işaret eden Engin, höyüğün güneybatısında tespit edilen 6. yüzyıla ait Mozaikli Bazilika'yla ilgili Kilis Valiliği ile işbirliğinde İpekyolu Kalkınma Ajansı için hazırlanan açık hava müzesi projesinin de kabul edildiğini sözlerine ekledi.