G.Saray dün Malatya'da ilk devre oyunu domine eden taraftı. Topa sürekli sahip oldular. Ofansif girişimlerde sahayı geniş tutarak her iki kanatları da kullanırken orta saha çeşitlemeleriyle değişik varyasyonları da ihmal etmediler. Sadece Emre Kılınç ile kaçan bir pozisyon dışında üretkenliğin sağlanamamasının iki önemli nedeni vardı. Biri; zeminin çok kötü olması. İkincisi ise; Malatyaspor'un geriden çıkarken G.Saray'ın preste alışılmış pusuya yatma tuzağına düşmeyip topları uzun kullanmalarıydı.
İkinci yarıda da G.Saray oyuna kontrolü elinde tutarak başladı. Tabii dakikalar ilerledikçe fiziksel olarak eksikleri olan kaliteli isimlerde düşüş başladı. Bu da takım savunmasında Malatya'ya rahatlık getirdi.
İkinci devre ortasından sonra G.Saray için geniş alanda yakalanma tehlikesi ortaya çıktı. Ama Fofana'nın yokluğunda Kubilay da ilk yarıda sakatlanıp çıktığından Malatyaspor'un bu ortamı değerlendirecek bir oyuncusu yoktu. Sonuçta maç beraberliğe kilitlenmişken ve son dakikada, o dakikaya kadar hiç şutu düşünmeyen Babel sahneye çıktı. Sert vuruşunda kaleci de hata yapınca G.Saray çok önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı.
Arda, yorulana kadar önemli işler yaptı. Feghouli'nin sakatlanması ileriki haftalar için önemli bir eksik. Ben en çok Marcao ile Taylan'ı beğendim. G.Saray, eğer kalesindeki tek tehlikeyi bir duran top sonrası maçın uzatma bölümünde yaşadıysa riskli anlayışta Marcao ve Taylan'ın değeri daha iyi anlaşılır. Malatyaspor ise iyi savunma yaptı. Ama hücum gücü sıfıra yakındı.