Çok kritik puan mücadelesinde Başakşehir, maça önde basarak başladı. İki de tehlikeli atak geliştirdi ancak devre sonuna kadar Galatasaray, yüksek tempoyla oyunu domine etti. Zaman zaman etkili, ofansif girişimler denedi. Galatasaray'ın eksik kadrosuyla topla oynama oranının rakibinden çok üstün olmasının iki önemli nedeni vardı. Birincisinde Galatasaray cephesinden baktığımızda gecenin başarılı ismi Seri'nin organizatörlüğünde çabuk paslarla dikey olarak mesafe kat etmeleri. İkincisi de Başakşehir cephesinden baktığımızda, top rakipteyken Robinho, Aleksic ve dün çok kötü bir gününde olan İrfan Can'ın hiç defansif görevlerini yapmayışıydı.
2. yarının başında Okan Buruk, Robinho'yu çıkarıp, Demba Ba ile çift santrfora döndü. Bu oyunun gidişatına göre ciddi bir risk almaktı ama kısa sürede golü buldular ve çok kritik anda skor avantajı elde ettiler. Ancak iyi oynayan, istekli Galatasaray'ın yoğun baskı kurması karşısında Okan Buruk, bir türlü yapması gereken değişikliği yapmadı. Halbu ki elinde bol orta saha oyuncusu vardı. Crivelli'yi çıkarıp, birisini alması lazımdı. Galatasaray beklenen golünü attığı gibi, son ana kadar da galibiyet peşinde koştu ama bunu başaramadı. Galatasaray, galibiyeti hak eden taraf olmasına rağmen bu beraberlikle şampiyonluk şansını tamamen kaybetti. Bana göre Başakşehir'in dünkü kötü futbolla ve Okan Buruk'un yanlışlarıyla beraberliğe sevinmesi gerekir. Alınan önemli bir puan da kaleci Mert ve defans bloğunun başarısı. Bu sonuçla Başakşehir Trabzon'la baş başa kaldı. Yalnız şimdi kendilerini zor bir Antalya deplasmanı bekliyor.
Çünkü Mahmut'la beraber takımın temel direği Visca cezalı duruma düştü. Ben her zaman kendine bakan, uzun süre yedek kalsalar dahi çalışmasını disiplin içinde sürdüren futbolcuları takdir ederim. Dün de sahada bunun iki örneği vardı; Linnes ve Ponck...