Kadıköy'de düşük tempolu adeta pozisyonsuz bir ilk 45 dakika izledik. F.Bahçe'nin ligde bir hedefi yok. Futbolcular düşük motivasyonla ellerinden geldiğince mücadele etmeye çalışıyorlar. Jailson- Ozan-Mehmet Ekici orta sahasıyla organize olmak mümkün değil. Rodrigues kopuk kopuk sahne alıyor, gol atmasına rağmen Muriqi de fiziki düşüş içinde.
Dün ilk yarıda F.Bahçe'de en iyi performans defans bloğundaydı. Düşme tehlikesi yaşayan Malatya, kontrollü anlayışa itibar ederek öncelikle savunma güvencesini oluşturmak için alan daraltıyor, ani ataklarla da pozisyon bulmaya çalışıyordu. İkinci yarıda F.Bahçe riskleri artırınca ilk yarının aksine Malatya'dan arka arkaya tehlikeli ataklar geldi. Tam istedikleri ortamı bulmuşken Gökhan'ın kırmızı kartıyla sayısal eksikliğe düştüler. Sonra F.Bahçe oyunu domine etmeye başladı, kısa sürede de güzel bir gol attılar. Ama futbol ilginç bir oyun, 10 kişi oynayan ve tek farklı skor dezavantajında olan Malatya, iki duran topla üstün duruma geçtiler. Ama F.Bahçe'den çok kısa sürede karşılık geldiği gibi bir de son saniyede galibiyet golünü buldu. 90 dakika sahada pek görünmeyen Ozan Tufan uzatmada iki önemli gole imza attı!
Bir paragraf da Deniz Türüç için açmak istiyorum. Trabzonspor kupa maçında çok güzel bir gol attı. Sonra oyundan çıkarılırken tepki verdi. O hırsla futbolcu bir tepki verebilir, ancak böyle tepki veren bir oyuncunun, bir sonraki karşılaşmada mutlaka olumlu bir şeyler yapması lazım. İki maçta da Deniz sahada yokları oynadı.
Ali Şansalan'ın Gökhan'a gösterdiği ikinci sarı çok büyük bir hakem hatasıydı. Bilhassa ikinci sarının yoruma açık olmaması lazım. Bu pozisyonun yorumu dahi yoktu. Emre'nin dümene geçmesi takımın etkinliğini ciddi bir şekilde arttırdı.