Dün gece Rize'de tempolu, heyecanlı, gollü, atmosferi yüksek, seyir zevki üst düzey bir maç izledik. İlk 15 dakika atak bir Rizespor, kaçırdıkları iki pozisyon. Buna karşılık bu bölümde iki defa karşı alana geçen ve biri duran top, diğeri de mükemmel bir Ljajic kesmesi ile iki gol atan Beşiktaş. Bundan sonra Beşiktaş alan daraltan kalabalık savunma kurgusu ile topu rakibe bırakıp kontratak peşinde koşmaya başladı. Bu tablo iki farklı skor avantajına sahip Beşiktaş için doğru tercihti. Seyirci de maçtan biraz kopmuşken, sahneye Burak Yılmaz çıktı. Kendisine yapılan bir faul sonrası yerde kıvranıp ayağa kalktıktan sonra tribünün tepkisine karşılık verme yanlışına düştü. Bu sinirle seyirciyi ateşledi ve bir de faul yaptı. Sonucunda da Rizespor farkı bire indirdi.
Bu moralle ikinci yarıya çıkan Rizespor müthiş bir baskı kurdu. Burak'ın attığı 3. gole kadar her an gole yakın bir Rizespor vardı. Farkı ikiye çıkaran golü atan Burak yine tribünlere hareket yapınca sarı kart gördü. Sonra da Şenol Güneş, onu Güven'le değiştirdi. Bundan hemen sonra fark tekrar bire indi. Ama bir teknik adam gerekeni gerektiği yerde yaparsa şans faktörü de yanında olur. İlk atakta Güven tekrar farkı ikiye çıkardı ve maç orada bitti. Ancak Burak'ın golü tartışmalı, Güven'in ilk golü ofsayttı. VAR sisteminin ise arızalı olduğu söylendi. Beşiktaş dün takım olarak ikinci yarının en güçlü ekiplerinden biri olan Rize karşısında çok başarılıydı. Lens hariç... Ljajic ise muhteşemdi. Beşiktaş'ın yakaladığı kontratakların hepsini gole çevirmesi de ilginçti.