Trabzonspor için çok zor bir maçtı, cezası nedeniyle seyircisinden mahrumdu...
Bordo-mavililer, saha içi uyumu ve sistemi oturmamış, yenilenmiş bir kadroya sahip. Buna karşılık Osmanlıspor; sistemi oturmuş, ne yaptığını bilen, oyuncuları birbirini iyi tanıyan ekiplerden bir tanesi.
Tam tahmin ettiğim gibi bir ilk yarı şekillendi. Trabzonspor, geride alan daraltan bir savunma uygularken, kalabalık orta sahasıyla da Osmanlıspor'un alışılmış saha içi organizasyonunu bozmayı öncelikli hedef seçmişti. Bu durumda doğal olarak ilk yarının büyük bölümünde oyuna hükmeden Osmanlıspor oldu. Trabzonspor da kopuk kopuk kontratak denemeye çalışıyordu.
Osmanlıspor'un baskılı olduğu bölümde Trabzonspor, kalabalık savunmayla net pozisyon vermedi. Tek net pozisyon Onur'un elinden kaçırdığı topu Ndiaye'nin değerlendiremeyişiydi.
Gol sürpriz bir şekilde geldi. Okay'ın çıkışta kaptırdığı topla Ndiaye, topu driplingle sürdü ve mükemmel vuruşu ile güzel bir gole imza attı.
İkinci yarıda doğal olarak Trabzonspor risk almak mecburiyetindeydi. Bu risk, Osmanlıspor'a istediği alanları bıraktı.
Osmanlıspor, uzun süre birçok kontratak fırsatını değerlendiremeyince zaman zaman baskı altında sıkıntılar da yaşadı.
Hatta Mustafa Reşit Akçay'ın bana göre kritik giden oyunda yeni yabancı transferini oyuna almaması lazımdı.
Çünkü arkadaşlarını tanımıyordu. Orta sahaya bir Lawal takviyesi gerekiyordu.
Trabzonspor kontratakları değerlendiremeyince Osmanlıspor, son dakikalardaki kontratakla işi bitirdi. Şunu da belirtelim Onur olmasa fark daha fazla olurdu.
Trabzonspor'un işi bundan sonra da hiç kolay değil. Öncelikle bir kadro istikrarı kısa sürede sağlanmalı. Sistemle de fazla oynanmamalı. Bu tip kadrolarla 3'lü defans denemek son derece yanlış bir hamle... Son iki maçta üst üste gelen iki yenilgi moraller üzerinde de olumsuz etki yapabilir. Osmanlıspor, geçen seneden başladığı istikrarlı gidişini sürdürüyor.
Öncelikle takım oyununa sahipler bu çok önemli. Birbirini tamamlayan oyuncuları var. Tüm futbolcular görevlerini yaptı ama ben en çok kaptan Numan'ı beğendim.