Gelelim finallerin kısa özetine.. İspanyol Muguruza, 22 yaşında çok yetenekli bir tenisçi, mükemmel bir backhandi var.
Finaldeki heyecanı yüzünden okunuyordu.
Servislerde rekor sayıda çift hata yapmasına rağmen, dünya bir numarası Serena'yı 2-0'la yenmeyi başardı. Serena gibi 190 kilometre hızla servis atan dünya bir numarasının defalarca servisini kırmak gerçekten çok önemliydi. Artık bir Muguruza rüzgarı esecek gibi gözüküyor. Erkekler finali öncesi iki tenisçi de çok formdaydı.
Murray yarı finalde geçen seneki şampiyon Wawrinka'yı çok rahat yendi. Djokovic, dünya 1 numarası olmasına rağmen hiç Roland Garros kazanamamıştı. Bunun hırsıyla çok hazır ve motiveydi. Andy Murray ilk seti çok iyi oynayıp 6-3 kazandı. Ama ikinci setten itiberen ortaya öylesine bir Djokovic çıktı ki, Andy Murray'nin reaksiyon göstermesi ve ilerleyen dönemlerde geri dönüş yapması mümkün değildi.
Benim bazı yakıştırmalarım vardır.
Örneğin İtalyan hakem Collina için bilgisayar gibi hakem derdim.
Barcelona için bilgisayar gibi organize futbol oynuyor derdim.
Djokovic için de bilgisayar gibi tenisçi diyorum.