Dün geceki hazırlık maçı alışılmış İngiltere maçları gibi sıkıntılı başladı. Daha ilk dakika dolmadan defansımızın arkasına sarkan Jamie Vardy, pozisyonu değerlendiremedi. Üçüncü dakikada da çok açık bir ofsayttan skor dezavantajına düştük. Ancak bu golden kısa süre sonra işin rengi değişti. Son derece özgüvenli, pas yapan, kontrolü ele alan, gol arayan Milli Takımımız gündeme geldi. Ozan, net bir fırsatı değerlendiremedi. Ardından da Oğuzhan Özyakup-Volkan Şen işbirliği sonucu Hakan Çalhanoğlu'nun vuruşuyla hazırlanışı mükemmel bir gole imza attık. Bu golün moraliyle de devre sonuna kadar iyi futbol oynadık. Kontrolü rakibe kaptırmadık, her kazandığımız topta hücumu düşündüğümüz gibi İngiltere ataklarında da geride beklenen de iyi yerleştik.
İkinci yarı da aynı görüntüde başladı. Cenk bir kafayla, bir de 18 üstünden şutla iki defa gole yaklaştı. Bu yarının 20. dakikasından itibaren biraz yorulduk, rakip de temposunu yükseltti. Premier Lig'in gol kralı Harry Kane ile penaltı kaçırmaları ise bize tekrar moral getirdi. Ama duran toplardaki senelerdir giderilemeyen rahatsızlığımız bu maçta da tekrarladı. Zaten kalemize ortalanan her duran topta İngilizler kafayı vuruyordu. En sonunda da kornerden golü yedik ama bu golde de Volkan Babacan ile İsmail Köybaşı'nın şanssız çarpışmalarının da birinci planda rolü vardı. Maçın son dakikalarında yoğun bir baskı kurduk. Arka arkaya pozisyonlar da bulduk ama sonuç çıkmadı.
Maçı kaybettik ama bu bir hazırlık karşılaşmasıydı... Bana göre; Avrupa Şampiyonası öncesi sergilediğimiz futbol, genel olarak çok umut vericiydi. Rakip İngiltere ve takımımızda maç eksiği olan, fizik olarak tam hazır olmayan oyuncular vardı. Buna rağmen herkes elinden geleni fazlasıyla yaptı. Bilhassa topa sahip olma yüzdemizin böylesi güçlü bir rakip karşısında iyi olması en önemli artımızdı.